Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Mektuplar Sözleri ve Alıntıları

En Eski Mektuplar sözleri ve alıntılarını, en eski Mektuplar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Başka bir kalbe ya da beyine aktarılamayan sanatın, ne değeri var ? O, ancak ışıksız, hiçbir şeye hayat veremeyen, bir güneşe benzemez mi?
Sayfa 72 - Sand'dan Flaubert'e yazılan bir mektuptan
Edebiyat ızdıraplarından bir şey anlamadığımıza şaşmıyorum; çünkü ben de birşey anlamıyorum onlardan; ama var işte... Hem de şiddetli şekilde var... Yazı yazmak için ne yapacağımı, nasıl davranacağımı bilemiyorum; sonsuz denemelerim sonunda, düşündüklerimin ancak yüzde birini ortaya koyabiliyorum. Dostunuz, aklına geleni yazabilenlerden değil! Hayır, asla değil! Elimdeki paragrafı işte iki gündür evirip çeviriyor yine sonunu getiremiyorum. Zaman zaman ağlamaklı bile oluyorum! Bana acıyorsun değil mi? Ya ben ne yapayım?
Sayfa 95 - Flaubert'den Sand'a yazılan bir mektuptan
Reklam
Sanat, istisnalar çizip anlatmak değildir. Dahası var, elimde olmayarak, kalbimi kağıda dökmekten tiksiniyorum; hatta bence romancının her hangi birşey üzerine öz fikrini söylemeye bile hakkı yoktur. Tanrı fikrini hiçbir zaman söylemiş midir? İşte bundan ötürü birçok şey beni adeta boğuyor, onları kusup atmak istediğim halde yutmak zorunda kalıyorum.
Sayfa 95 - Flaubert'den Sand'a yazılan bir mektuptan... Romantizme tepki...
İnsanin yazdığı yazılara gönlünden birşey katmamasına hiç akılerdiremem; Bunu hiç mi hiç anlamam... Bence, ona zaten başka birşey katılamaz ki!... İnsan kafasını gönülden ayrı tutabilir mi? Bunlar, değişik şeyler midir? İnsan bölünebilir mi? Kısaca, yapıtına tüm benliğini koymamak, tıpkı gözlerden başka uzuvlarla ağlamaya benzer; beyinden başka bir uzuvla düşünmeye benzer...
Sayfa 96 - Sand'dan Flaubert'e yazılan bir mektuptan
Yaşam hiç de kolay değil, Nasıl karmaşık, ve masraflı bir iş! Herşey paraya dayanıyor! İyi bilirim bu işleri ben! Para getirmeyen bir meslekle, orta halli bir gelirli bile, az şeyle yetinmek gerekiyor; zaten benim yaptığım da başka bir şey mi? Alıştım buna; Çalışmalarımın iyi gitmediği günler, hiç de eğlenceli olmuyor. Ah evet! Ah evet başka bir yıldızla sizi takip etmeyi ne çok isterdim! Para yüzünden, dünyamız artık yakın gelecekte, oturulamaz olacak, çünkü dünyada yaşamak, mal mülkleriyle uğraşmadan zenginler için bile olanaksız hale gelecek; herkes günlerini saatlerce para dalavereleriyle geçirmek zorunda kalacak. Ne hoş değil mi?
Sayfa 111 - Flaubert'den Sand'a yazılan bir mektuptan
Yitirmekten korktuğunuz bu yaşam, anlayışlı kişilere uzun geliyor; herşey tekrar ve tekerlemedir ancak... Emin ol, hayatta tek zevk, bilmediğim şeyleri öğrenmek ve tek mutluluk, istisnaları sevmek...
Sayfa 131 - Sand'dan Flaubert'e yazılan bir mektuptan
Reklam
Sanırım bir sanatçı yaşamını, elden geldiğince mizacına uydurmalı: Kavgayı seven için savaş; kadınları seven için aşk gerek... Benim gibiler için ise doğayı gezmek, çiçekleri, kayaları, ulu manzaraları seyretmek...
Sayfa 157 - Sand'dan Flaubert'e yazılan bir mektuptan
İnsanın, kişiliğini duymadan yaşaması ne rahat... içinde rol almadığın bir hayatı seyretmek ve ona uzaktan kulak vermek ne güzel bir tiyatro oyunu...
Sayfa 209 - Sand'dan Flaubert'e yazılan bir mektuptan
Yaşadığımız çağdan ne kadar ilerde olursak ondan o kadar da ızdırap çekeriz... Biz insanlar güneşin bazen ve nadiren araladığı bulutların önünde, bir gölge gibi geçmekteyiz!
Sayfa 353
Flaubert mektupta şöyle der: "Her gün George Sand’dan birşeyler okuyorum; her seferinde bir çeyrek saat ona öfkelenip kızıyorum." Bu hınzırca söz Flaubert’in ileride "sevgili üstad" diyeceği Sand’ın yapıtından ve sa­natından pek heyecanlanmadığını gösterir. Oysa, gerçekten 1838’de 17 yaşındaki ateşli bir kolejli, "romantik
Reklam
Sanat, hiçbir doktirine alet olup aşağılaşmamalıdır. Ger­çeği bir sonuca bağlamak, insanı hep yanılgıya uğratır; gerçek, an­cak Tanrı’nın işlerinde bulunur
Eğer gerçek silsilemizi öğrenebilseydik, çok şeyi çözümleyebilecektik. Çünkü insanı meydana getiren öğeler sınırlı olduğuna gö­re, hep aynı terkipler mi tekrarlanmakta? Bu bakımdan soya çek­me ilkesi doğrudur ama uygulanışı kötü. Birçoğu gibi bu sözler de yinelenmiştir; herkes onu bir ucundan yakalamış ama bir anlaşma­ya varamamıştır. Psikoloji bilimi de yerinde sayacaktır; yani eğer gerçek bir tasnife varamaz ise, değişik fikirler tekbir anlam içinde söylenemez ise, psikoloji de bu karanlık ve çılgın havasından kurtu­lamayacaktır; bir kez, sınıfları birbirine karıştırdın mı Ahlaka da ve­da ettin demektir!..
Ben, ölülere büyük bir şefkatle bağlıyım; ama yaşayanlara olan sevgim de bambaşkadır...
Beni bir keşişe benzetmeniz, belki sandığınızdan da doğrudur. Haftalarca, Allahın bir kuluyla konuşmam, tek kelime etmem. Haftalar gelir geçer, ne bir günümü, ne de bir olayı hatırla­mam; pazar günleri, hafta sonu, annemi ve yeğenimi görürüm, hep­si bu kadar. Suların gürlemediği, rüzgârın uğuldamadığı zaman biri­cik arkadaşım, tavan arasındaki farelerin cehennem gürültüleri...
285 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.