Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melez Bilinç

Daryush Shayegan

Melez Bilinç Gönderileri

Melez Bilinç kitaplarını, Melez Bilinç sözleri ve alıntılarını, Melez Bilinç yazarlarını, Melez Bilinç yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İşin püf noktası, dünyayı altüst eden dönüşümlerle uyum içinde olmaktır ya da, Octavio Paz'ın deyişiyle, dansa ayak uydurmak ve o günün ritmine uymaktır.. Zamanla halklar gençleşir, gayrimeşru iktidarlar da emecek taze kan bulamayınca yıkılırlar..
Sayfa 17 - MetisKitabı okudu
Heterojenleşme, yani bir başka oluş, bir başkalaşma, bir başkalığı ağırlama süreci, ya da, Guattari'nin deyişiyle, "sürekli bir tekrar tekilleşme süreci"..
Sayfa 14 - MetisKitabı okudu
Reklam
Rizom, bağlantı ve heterojenlik ilkesidir; belli bir yere kök salan ağaçtan farklı olan rizom, her nokta herhangi bir başka noktayla bağlantı kurabildiği için, sonsuz bir ağın oluşmasına imkân verir. Kopsa da, kırılsa da, yeniden uç verir ve başka yönlere yayılır. Ne başı bellidir, ne de sonu; durmaksızın doğa değiştirir, dolayısıyla başkalaşımların kaynağıdır.
Sayfa 13 - MetisKitabı okudu
Yüzyıllardır aynı şiirleri okuyorsunuz ...bunları ezberliyorsu­nuz, yüksek sesle okuyorsunuz, ha bire bunlara atıfta bulunuyorsu­nuz. Her durum için önceden tasarlanmış bir atasözünüz ya da ata­dan kalma taptaze dizeleriniz, her insani sefalet durumu için de mu­cizevi bir çareniz var. Netice itibariyle şaşkınlığa yol açan, kesinlik­leri çökerten hiçbir şey, varlığın temellerini sarsan hiçbir şey yok. Ama bu zahiri sağlamlık bir karakter istikrarı mı, yoksa bir taşlaşma mı? Fikirlerdeki bu usanç verici devamlılık, bir bilgelik mi, yoksa ayinleştirilmiş bir can sıkıntısı mı?
Ama insan erişilmez bir şey­ler öngörmeksizin, onun özlemini çekmeksizin yaşayamaz.
Martin Buber
Güneş tutulması güneş ile göz­lerimiz arasında vuku bulan bir şeydir; güneşin kendisinde değil.
Reklam
Aşka bağlı kalan kişi halihazırda bütün şeyleri aşkın çehre de­ğiştirici bakışıyla görür ve ilahi aşkın halesini taşıyan bu bakışla in­san yüzünü tekrar keşfeder; öyle ki Âşık ile Maşuk ve aralarındaki bağ, aynı "renge" bürünür (hemreng olur). İltibâs, "lafza sadıklaf'ın soyut tektanrıcılığı ile "şirk koşanlaf'ın insanbiçimciliği (teşbîh) arasına yerleşir. Ne gerçekliğini aştığı suretiyle birleşiktir, ne de dünyayla arasındaki tanrı görünümlü bağdan kopmuştur. Bir vardır, bir yoktur. Kendini bir gösterir, bir gizlenir; aşka sadık kişi­nin Mecnun gibi Tanrı'nın aynası, yani Tanrı'yı en güzel biçimlerde gören "sâhib-i nazar" haline gelmesi de işte bu çift görünümlülüğün bağrına yerleşince vuku bulur.
İmgelerin çokluğu, keşiflerdeki taşkınlık, heyecanların coşkun­luğu, gitgide daha gür ve yoğun seyredalış halleriyle iç içe geçtiğin­de, kendini zihinsel kavramlardan ziyade görkemli, barok ve parıl­tılı imgelerle ifade eden bir düşünme tarzı uyandırır. Bu keşif, duyu­ların çehre değiştirmesinin bizzat özüdür, gören kişiye her şeyi gö­nül gözüyle inceden inceye yoklama olanağı verir.
Resim yapmak öğrenmekti, öğrenmek için ise başkaları tarafından yazılmış kitapları papağan gibi taklit ederek değil de, kendi kendine öğrenmek gerekiyordu; gizli anlamını kavramak amacıyla, herhangi bir kuşun dolambaçlı uçuşunu, herhangi bir cesedin teşrihini, herhangi bir bitkinin filizlenmesini, ifade edilmesi imkânsız herhangi bir bakıştaki muğlak gizemi olguların ötesinde belirleyen yasaları kavramak amacıyla doğanın sırlarını bıkmadan usanmadan keşfe çalışmak.
Yargılamayasın rindleri, sen ki övünürsün saflığınla Başkalarının kabahatleri yüklenmeyecek sırtına asla Ben ha faziletli olmuşum ha günahkâr; ne umurun, Herkes biçecek kendi ektiğini, sen kendinle uğraş. O Dost'u özler her insan, ayyaşı da ayığı da, O Dost’un mekânıdır her yer, camii de havrası da.
190 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.