Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Melez Bilinç

Daryush Shayegan

Melez Bilinç Sözleri ve Alıntıları

Melez Bilinç sözleri ve alıntılarını, Melez Bilinç kitap alıntılarını, Melez Bilinç en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İran toplumu dünyanın en karmaşık toplumlarından biri olmaya devam etmektedir; baş döndürücü çe­lişkilerle doludur: Bu toplumda en inatçı batıl inançları, en akla ha­yale gelmez mesihçi fikirleri, en sert zihinsel bağımsızlığı, en eşit­likçi dini, neredeyse "anarşizan özgürlükçü" ve bazen düpedüz serbest-meşrep davranışları, son olarak da New Age'in en fantazi düş­künü maneviyatlarına yakın cüretkâr inanışları yan yana bulmak mümkündür.
Kendi üzerine kapanan varlık, açılmayı inatla reddeder;bütün insanlık tarihini parantez içine alarak kendi gerici fantazmlarından başka hiçbir yerde vuku bulmamış olan bir altınçağa kavuşmak isteyen Taliban militanları ya da Selefîler gibi dışarıya kapalı bir zihinsel gettoda yaşar. Bir tür îdeolojîk indirgemeye de varabilir ;öyle ki kendi tasavvurumuzdaki dünya söylemsel biçimiyle moderndir, fakat içeriğiyle arkaiktir. Nihayet üçüncü ihtimal de halihazırdaki dünyaların bağdaşmazlığının bilincine varmaktan ve bunları birbirine karıştırmak yerine her kavramı kendi tarihsel bağlamına yerleştirdikten sonra kesişen aynalar oyununa girişmekten ibarettir.
Reklam
İnsan erişilmez bir şeyler öngörmeksizin, onun özlemini çekmeksizin yaşayamaz.
Negatif Diyalektik'te "diyalektik, öz­deşlik yokluğunun kesin bilincidir,” diyen Adomo bireyin herhangi bir kolektif düzen içinde her türlü düzleşmesini reddetmek gerekti­ğini ve ne yaparsak yapalım çelişkileri Hegel usulü bir diyalektik alıkoyarak-aşma (Aufhebung) hareketiyle asla aşamayacağımızı bilmemiz gerektiğini ima etmektedir; aksine, eski katmanlar daima etkin kalmakta ve en beklenmedik anlarda tekrar su yüzüne çıkmak­tadır.
İran, paradoksal bir biçimde, felse­fe kitaplarının romanlardan çok sattığı bir ülkedir.
Bu dünyanın röntgenini çekmek için didinip durduğumuz vakit, ruhun kargacık burgacık yazılarla dolu parşömen kağıdında aslında hiçbir şeyin yok olmadığının farkına varırız. Eşzamanlılık art-ardalığın yerini almıştır. Kutsalın geçirdiği başkalaşımlar geleneklerin, bireylerin, kültürlerin keyfince çeşitlenir ve her kişi bir “ sınır geçirici " haline gelir. Hepimiz hacılaşmışızdır, fakat bu hac yolculuğu özel bir güzergahla sınırlı değildir. Arayışı korumuşuzdur, fakat aradığımız artık sadece Kutsal Kase değildir; üstelik bu arayış insanların manevi müdahalelerine göre değişikliğe uğrar :Kah Budizmdeki ruhun sınırsız göçler çemberi olan samsara, kah Vedanta'daki dünyanın kozmik yanılsaması olan maya, kah semazenlerin vecd içindeki dansları kılığına bürünür. Bir başka deyişle kültürlerin melezleşmesiyle büyüyen tercih yelpazemiz, zaman ve mekanın ötesinde serüvene çıkmak için yorumbilgisinin dar çemberini kırar. Bu yolculuklar her birimizi çok bireyselleşmiş ve çok özel bir Homo viator (seyyah insan) haline getirir.
Reklam
Sadece havayı kirletmekle kalmayıp ruhumuzu da zehirleyen, ahtapot gibi kollarıyla etrafımızı saran canavar şehir­ler. Zira çirkinlik sadece herhangi bir kirlenme değildir, estetik duy­gumuza hakiki bir tecavüzdür de.
Başkalarının kabahatleri yüklenmeyecek sırtına asla Ben ha faziletli olmuşum ha günahkâr; ne umurun, Herkes biçecek kendi ektiğini, sen kendinle uğraş
Sayfa 24 - HafızKitabı okudu
Foucault'nun bize dediğine göre, benzerlik itibarını yitirmiş olduğu için göz aldatma, kozmik yanılsama ve iki taraflı tiyatro oyunlarının belirlediği bir dünyada yaşayan Don Kişot'tan pêk farkımız yoktur. Aynı Don Kişot gibi biz de “analoji içinde yabancılaşmışızdır. " Birbirlerinin çehrelerini karşılıklı olarak bozan iki bilgi biçiminin kavuşma noktasındayızdır. Bilincimizin fikirler hususunda gecikmesi vardır ;onları dünyaya getiren sürece içsel olarak maruz kalmaksızın vekilleri aracılığıyla edinmişizdir yeni fikirleri. Temsil ettiğimiz dünya felsefi altyapısı itibariyle Hegel sonrası'na aittir,fakat içeriği itibarıyla da Galileo öncesi' ne aittir. Bu ikisinin karşılaştıkları noktada ise melezleşmelere ve her türden çarpıklaşmalara tanık olmaktayız.
yeni bilgilere meraklı olan gençlik, İslam fıkhının didinmelerinden ziyade postmodernliğin anlaşılmaz paradokslarıyla daha fazla ilgilenir görünmektedir — Derrida, Deleuze ve Foucault çok revaçtadır; elbette Heidegger ile Habermas da. Fakat ne denirse densin tamamen başka bir tarihsel bağlamın or­taya çıkardığı fikirlerle bizim kafalarımızda olup biten arasında na­sıl bağ kurulabilir?
Reklam
Kendi üzerine kapanan varlık, açılmayı inatla reddeder..
Sayfa 57 - MetisKitabı okudu
"İçinde yaşadığımız kaos dünyası, adeta birbirine bağımlı üç eşanlı olgunun birleştiği nokta gibi görünüyor bana: büyübozumu, klasik aklın yıkılması ve sanallaştırma."
Periferiden bakıldığında, en temel haklarından mahrum olan halkların gözünde bütün o âlimane ve kılı kırk yaran eleştiriler, suretihaktan görünen bir laf salatasıdır. Kesin olan ise, orada cansı­kıntısı ve büyübozumu olan şeyin burada gerçekleştirilemez bir ha­yal haline gelmesidir.
Yaralı Bilinç'ten
Biz periferi, farklı bilgi blokları arasındaki çelişkilerin zamanında yaşıyoruz. Birbirlerini iten ve karşılıklı olarak biçimsizleştiren bağdaşmaz dünyalar arasındaki çatlağa düşmüşüz. Zihin açıklığıyla ve hınç duymadan üstlenildiğinde bu ikiyanlılık bizi zenginleştirebilir, bilgi sicillerini geliştirebilir ve duyarlılık yelpazesini genişletebilir ;oysa bilginin eleştirel alanından dışlandığında, aynı iki yanlılık duraklamalara neden olmakta, bakışı sakatlamakta ve tıpkı kırık bir aynada olduğu gibi, dünya gerçekliğini tinsel imgeleri biçimsizleştirmektedir.
Rizom, bağlantı ve heterojenlik ilkesidir; belli bir yere kök salan ağaçtan farklı olan rizom, her nokta herhangi bir başka noktayla bağlantı kurabildiği için, sonsuz bir ağın oluşmasına imkân verir. Kopsa da, kırılsa da, yeniden uç verir ve başka yönlere yayılır. Ne başı bellidir, ne de sonu; durmaksızın doğa değiştirir, dolayısıyla başkalaşımların kaynağıdır.
Sayfa 13 - MetisKitabı okudu
183 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.