"Menderes bir piyondu. Onunla Bayar oynardı. Menderes'e, ya emredilirdi ya telkin edilirdi. Telkinlere, emirlerden daha çok yatkındı. Hatta denebilir ki, etrafının telkinleriyle hareket eden bir adamdı. Formasyonu, genel kültürü, dünya görüşü yoktu. Yahut da, kendini heyecan ve ihtiraslarına kaptırarak sahneye atılırdı. Hülasa aslında, basit ve biraz da benlik gururuna kapılmış, şımarık bir eşraf çocuğuydu."