Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sürgün Hatıraları

Menfa

Ahmet Mithat Efendi

Menfa Sözleri ve Alıntıları

Menfa sözleri ve alıntılarını, Menfa kitap alıntılarını, Menfa en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Alemde 'bilmek' denilir bir şey varsa o da ben de olup, her şey benim bildiğim gibidir davasında can feda eylerdim."
Sayfa 16 - (Cahilliğe Giriş)Kitabı okudu
"Fakat çare yok. Öyle kolay kolay ölmek dahi insanın elinde değil, katlanmalı. Ama katlanmaya kudret yok imiş. Kudret bulmalı. Yine katlanmalı. Katlanmaktan başka hiç çare yok."
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
"Yaltaklanmanın sonu, miskinliğe varır."
“Dünyada en büyük mutlulukları gören adam, dünyadan en büyük acılarla çıkar.”
Sayfa 261Kitabı okudu
Ahmet mithat efendi, Mithatpaşa ile Bağdat'a gittiğinde bir gün çarşaflı bir kadının kendisine gelerek ingilizce bilip bilmediğini sorduğunu nakleder. İngilizce bilmeyen mçyhat efendi kadınla farisi söyleşmeye başlar ve itiraf eder. Farisiyi ilk defa bir kadın ağzından duymaktadır ve kadının şivesinden büyük keyif alır. Musahebeyi uzatmak ister ama bu şehvani bir his ile değildir. Aldığı lezzet kadının şive-i ifadesinden ibarettir telezzüzün bu derecesi kafi değil midir?
Namık Kemal'e Mektup
Biz milletimizin yenileşmesi gerektiğini halkımıza anlatmak için ne diyeceğiz? Bir kere şu halimizin fena olduğunu haber vereceğiz, öyle değil mi? Karşımızdaki halimizden fena olduğunu neyle anlayacak? Şüphe yok ki hali iyi olan yerlerle kendimizi kıyaslayınca anlayacak. Bizde ise halimizi, halden en anlayanı bile bilmiyor. Avrupa hakkında bilgimiz fihrist derecesinde kalmıyor. En büyük fenalık şunda ki Avrupa’nın yalnız kötülüklerini görüp zararlarını çekmiş olan halkımız o medeni ülkelerin güzelliklerinden dahi nefret ediyor. Böyle bir memlekette ciddi olarak ne iş görülebilir?
Reklam
Mehmed Cevdet'e Mektup
Sen bilirsin ki ben zabit olmak hevesinde değilim. Belki bu heveste bulunanlar için mazbut olmaya mütehammilim. Hâkim olmak hevesinde de değilim. Belki mahkûm olmaya iktidar ve istidadım var. Şu dereceye kadar ki hukuk-ı tabia-ı insaniyeme olunmaya!
“İnsan, geleceğini bilmekten aciz olduğu gibi, keşke geçmişi dahi bilmeseydi! Gerçi bu halde mutlu günlerini unutması, âlemden aldığı hakiki lezzeti hatırlanmaktan başka kazancı olmayan insan için bir mutsuzluk olurduysa da, felâket içindeki adamın hatırladığı geçmiş mutluluk, kedere karışarak o kadar kötü etki yapıyor ki insan “keşke o mutlu günleri dahi görmemiş olsaydım! Bari şimdi hatırlamakla böyle yanmazdım” diyor.”