Yürümek özgür hissettirir. "Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü"nün tam tersidir. Yürüdüğümde her şeyi daha yavaş hareket ediyor, dünya daha hafif ve sakin geliyor; bir süreliğine ev işlerinden, toplantılardan, yayınevine giren dosyalardan uzaklaşıyorum. Birkaç dakikalığına ya da birkaç saatliğine aile fertlerimin, meslektaşlarımın, arkadaşlarımın görüşleri, beklentileri ve ruh halleri önemini yitiriyor. Yürürken bir yandan kendi hayatımın merkezi haline geliyorum, bir yandan da kendimi tamamen unutuyorum.
Bu maceradan aldığımız tek şey katıksız keyif. Hayatın amacı da bu zaten, keyif almak. Yemek yemek ve para kazanmak için yaşamıyoruz. Yaşayabilmek için yemek yiyoruz ve para kazanıyoruz. Hayat denen şeyin anlamı bu, hayat bunun için var.
"Yürürken başkalarına bağlı olarak yaşamıyorsunuz. Bir süreliğine dünyanın geri kalanını unutma imkânınız oluyor. Yürüdükçe geçmiş ve gelecek önemini yitiriyor."