Merhaba
Aziz NesinMerhaba Gönderileri
Merhaba kitaplarını, Merhaba sözleri ve alıntılarını, Merhaba yazarlarını, Merhaba yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İki Mustafa Kemal vardır. Biri ben, fâni Mustafa Kemal; diğeri milletin daima içinde yaşattığı Mustafa Kemal idealidir. Ben onu temsil ediyorum. Herhangi bir tehlike anında ben ortaya çıktımsa beni bir Türk anası doğurmadı mı, Türk anaları daha Mustafa Kemaller doğurmayacak mı? Feyiz milletindir benim değildir.
Sayfa 27Kitabı okudu
"Bu yeryüzünde güvenip sevebileceğimiz ve bu yeryüzünde güvenip bizi seven tek kişi bile varsa, bu canım insanlar sevilmeye, bu güzelim dünya yaşanmaya değer..."
Hayır, benimkisi yazamamak korkusu değil...
Beni yazmaya zorlayan yığınla konu birikmiş, yine de yazamıyorum. Yazmaya karşı bir tiksinti, bir iğrenme,bir usanç başladı bende. İstediğimi istediğimce yazamamanın direnci bu.
Sayfa 200Kitabı okudu
Analar vardır, 'anne,çocuğunu sever' diye şartlandırıldıkları için, 'saldım bayıra, mevlâm kayıra!' diye bıraktıkları çocuklarını bile 'ah, ne seviyorum çocuklarımı!' diye kendilerini kandırırlar. Seviyorsun da,günün yirmidört saatinden kaçını çocuğuna veriyorsun?
‘’Sevmek, insanın kendisinden vermesi, sevdiği şeye bir katkıda bulunması demektir. Kendimizden verebileceğimiz en değerli şey de zamanımızdır.’’
Sayfa 184Kitabı okudu
Gözlerini sandalye hırsı bürümüş politikacılara baktıkça acıyorum. Bu çabaları kimler için? Bir gün işte böyle kendilerini yiyecek olanlar için değil mi? Sonlarına kılları bile kıpırdamayacak olanlara yem olmak için nasıl da birbirleriyle didişip dadaşıyorlar... Şimdi onları alkışlayan eller, bir gün alkışladıkları kimselerin gırtlaklarına sarılacaktır. O günleri düşünerek şimdiden ağızları sulanarak dillerini şapırdatıyorlar.
Sayfa 174Kitabı okudu
Kutsal kavramları dillerine dolayıp yırtına yırtına
bağıranları duydunuz mu, anlayınız ki o işin içinde bir dalavere vardır. Bu bağırıp çağırmalar, bu dövünüp yırtınmalar, bir özdenlik coşkusu değil, bir çıkar kaygısıdır...
Sayfa 161Kitabı okudu
Bir toplum gerçeklere aykırı, gerçek dışı bir yaşayış içindeyse, bitevilik sürer, yerinde sayar durur.Yaşamak, ilerlemek, yürümek demektir.Bir toplumda 'tarih tekerrür ediyor'sa ,o toplum ilerlemiyor, başka bir deyişle yaşamıyor, demektir.
Sayfa 52Kitabı okudu
Bir ülkede rüşvet ve suiistimal gelenek olmuşsa, gittikçe artıyorsa, yurttaşlar 'rüşvetle yaptırılan iş, en ucuz iştir' demeğe başlamışlarsa, insanlar rüşvet alıp vermeyi gerçekte ayıplamaz olmuşlarsa, rüşvet alanı almak zorunda bırakıldığı için üstelik haklı buluyorsa... O ülkede toplumsal düzen değişmedikçe, rüşvet de, suiistimal de kalkmaz.
Sayfa 50Kitabı okudu
"Bu yeryüzünde güvenip sevebileceğimiz tek kişi bile varsa,ve bu yeryüzünde güvenip seni seven tek kişi bile varsa, canım insanlar sevilmeye,güzelim dünya yaşanmaya değer."
Sayfa 47Kitabı okudu
Biz,dirilerin ölülerden medet umduğu günlerin
çocuklarıyız. Analarımız, komşu hanım teyzelerimiz kısmetlerinin açılması için, türbe avlularındaki şadırvan musluklarını açmışlar, kendilerine birer koca, yani babalarımızı böyle bulmuşlardır. Daha kundakta iken çoğumuz "Baba Cafer" hazretlerinin türbedarının binlik tesbihinden geçmiştik.Kıskanç analarımız, elimizden tutup,bizi de"Niyet Kutusu"na götürmüş, babalarımızın, mutlu aile yuvalarına sadakatsizliğini, o kuyu başında öğrenmişlerdi .Komşu teyzenin camını sapan taşıyla kırınca, annemizle komşu teyze birlikte bizi"Pabucu Büyük "hazretlerinin türbedarına,uslanmamız için nefes ettirmeye götürmüşlerdi.
Sayfa 30Kitabı okudu
Hakikat bir tek biçimde gösteriliyor.O kalıp biçiminden başka türlü düşünenlere kötü gözle bakılıyor .'Bizim gibi düşünmeyen, bizden olmayan karşımızdadır 'denildiği bir zamanda yaşıyoruz.
(Aziz Nesin )
Millet işlerinde her ferdin zihni başlı başına faaliyette bulunmak lazımdır.
(Mustafa Kemal Atatürk )
Sayfa 23Kitabı okudu
Tanıdık geldi...
"Hangi konuda olursa olsun, kutsal kavramları dillerine dolayıp yırtına yırtına bağıranların ahlakından şüphe ederiz."
Kutsal kavramları dillerine dolayıp yırtına yırtına bağıranları duydunuz mu, anlayınız ki o işin içinde bir dalavere vardır. Bu bağırıp çağırmalar, bu dövünüp yırtınmalar, bir özdenlik coşkusu değil bir çıkar kaygısıdır.
Geri kalmışlığın acı gerçeği özentidir; özenti de ancak biçimde kalır, öze varamaz. Örneğin, geri kalmışın batılılaşması kafasının içinde değil, kafasının dışındaki şapkada kalır.