İnsanı yalnız şekil olarak, maddi varlık olarak görenler, yalnız bedeni tanıyanlar hakîkati kaybederler. İnsanda bulunanı anlayanlar, hayat suyunun hakîkatini içenler ise, her şeyi bırakırlar, içe yönelirler. s.263 Cilt-3
Şefik Can ’ın Konularına Göre Açıklamalı Mesnevî Tercümesi
Mesnevi Tercümesi (I-II, İstanbul 1997), R. A. Nicholson metni esas alınarak iç içe geçen hikâyelerin sistematik bir şekilde düzenlenmesi amacıyla konularına göre tasnif edilerek tercüme edilmiştir. Bu tür tercüme Mesnevî’nin ilhâm mahsûlü olması sebebiyle metne tercümân olmaktan öte metne müdâhalede bulunma ve yeniden telif etme şeklinde değerlendirilerek çok tenkide uğramıştır.
Ey Hakk yolcusu, sen şimdi duyguların yükü altında ezilmektesin. Bu yüzdendir ki yorgunsun, bitkinsin, zayıfsın, düşecek gibisin.
• Fakat uykuya varınca, duygularının yükünden kurtulursun. Yorgunluk bitkinlik duymazsın. Üzüntüler, acılar gider. Zahmetten, sıkıntıdan eser kalmaz.
• Biz gafiller, ancak uykuya dalarak, duygularımızın etkisinden kurtulurken, velîler, uyanık iken de duygularının yükünden kurtulmuşlardır.
Bu yüzdendir ki, bizi üzen, perişan eden olaylar onları hiçbir zaman üzmez, onlar hiçbir zaman korkmazlar, mahzun olmazlar.
Hz. Mevlana şöyle buyuruyor:
O uğursuz nefsin başını kes,
Kes de can mahvolmakdan kurtulsun.
Beden İsmail'e benzer, Can da İbrahim gibi..
Can bu semiz bedeni yatırdı da tekbir getirdi mi, beden kesilir.
Şehvetlerden, hırslardan kurtulur,
Besmeleyle kesilmiş temiz bir kurban haline gelir.
Mesnevî cilt3.Beyit no 2142-2147