O artık şehit bir askerdi, yaşamdan ölüme geçişin olduğu yerdeki huzuru hissetti. Ölüm, gerçekleşmeden önce bir korku aracı olabilirdi sadece, oysa onun kapısı açıldığında artık sonsuz bir huzur vardı.
Sizi ülkenizden başka sevgiye bağlayan her şeyi öldüreceksiniz. Bundan sonra bir şeyi severken veya bağlanırken korkacaksınız, çünkü o şeyi emir gereği terk etmek, yok etmek zorunda kalabilirsiniz..Sayfa 97 - Timaş Yayınları
Ölümün kesinleştiği anlarda insan farklı bir varlığa dönüşüyordu demek ki. Sonsuz bir mutluluk kaplıyordu içini. Varoluşun en derin yarası olan ölüm korkusu terk ediyordu bedeni ve kendisini bir geçiş alanında buluyordu insan. O alanda neyin olacağının bir önemi yoktu. Ölümün şeklinin de bir önemi yoktu..Sayfa 55 - Timaş Yayınları