Bir saat için uykuya dalınca , hep uyumak gerekirdi ; bu düşünce onu donduruyor , ölüme karşı duyduğu sevgi , toprağın istediği sonsuz ve ciddi dostluk karşısında yok olup gidiyordu .
Geleceği düşününce soğuk terler döküyor, kendisini de havaya rastegele fırlatılan, kaldırıma yazı mı tura mı geleceği belli olmayan bir meteliğe benzetiyordu.