Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mezhepler Tarihi

Muhammed Ebu Zehra

Mezhepler Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Mezhepler Tarihi sözleri ve alıntılarını, Mezhepler Tarihi kitap alıntılarını, Mezhepler Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Hilafet, benden sonra otuz sene sürecek, sonra ısırıcı bir saltanata dönüşecektir.” Hadis
Sayfa 27 - Çelik YayıneviKitabı okuyor
"Tartışma konusu olan şey bilindiği takdirde, bütün tartışmalar boşa gider.” Sokrates
Sayfa 18 - Çelik YayıneviKitabı okuyor
Reklam
İbn-u Hürmüz'ün şöyle dediğini duydum: Bir âlim kendi öğrencilerine, "Bilmiyorum!" demesini de miras bırakmalıdır. Ta ki bu kelime ellerinde bulunan bir sığınak olsun. Bir gün bilmedikleri bir konu kendilerine sorulduğunda, "Bilmiyorum!" diyebilsinler...
olaya bak ya (beğeniden ziyade okuyun lütfen)
Şu da bir gerçek ki, Haricilerin bir çoğunun en belirgin özelliği "ihlas" idi. Ancak, bu ihlasa, tüm anlayışlarını etkisi altına alan "belirli bir yöne şartlanmışlık" eşlik ediyordu. Şimdi bunların fikri şartlanmışlık ve ihlas derecelerini anlamak için bazı hikayelerini nakledelim: Abdullah b. Abbas'ın Hz. Ali tarafından
Spinoza der ki : "Bize eşyayı güzel gösteren, görünüşümüz değil, eğilimlerimidir."
Sayfa 18 - Çelik yayıneviKitabı okuyacak
Reklam
"Her gün bir valiyi değiştirmek bile benim için zalim bir valiyi bir saat görevde tutmaktan daha hayırlıdır." Hz.Ömer
Sayfa 39 - Çelik YayıneviKitabı okuyor
“Bir insanın gönlüne bir miktar kibir girerse aklından o kadar eksilir.”
"Eflatun der ki: "Gerçek konusunda, insanlar bütün yönleriyle isabet etmedikleri gibi bütün yönleriyle de yanılmazlar. Her insan, gerçeği bir yönüyle yakalar. Bunun örneği şudur: Bir kaç kör bir filin yanına gelir- ler. Her biri onun bir organını alır, eliyle dokunur ve kendi kendine anlamaya çalışır. Ayağa dokunan kör, filin ağaç kütüğünü andıran yuvarlak ve uzun bir gövdesi olduğunu söyler. Sırta dokunan ise, onun yüksekçe bir tepeyi andırdığını söyler. Kulağa dokunan ise, onun katlanıp yayılabilir nitelikte ince ve geniş olduğunu iddia eder. Bunların her biri idrak ettiği bir yönü ortaya koymuş, her biri diğerini yalanlamış ve kendisinin filin yapısı hakkında edindiği intibaya göre diğerini hata ve cehaletle itham etmiştir. Görüyorsunuz, bunlar doğru söylemede birleşmişler, sonra aralarına giren yalan ve hatadan ötürü ayrılmışlar."
İmam Şafiî: "Kur'an ilmini öğrenenin kıymeti artar. Hadis yazanın delil getirme kapasitesi yükselir. Fıkıhla uğraşan kişinin şerefi artar. Lügat ilmiyle uğraşan kişinin duyguları incelir. Matematikle uğraşanın görüşü kuvvetlenir. Ancak, nefsini kötülüklerden korumayanın ilmi, kendisine fayda vermez."
Reklam
“Bilmez misin ki kader gelince göz kapanır.”
Herkes yaratılışının icabını yerine getirmektedir.
Alçakça bir hayat mı, şerefli bir ölüm mü? Bunlar yenen iki yemektir bana göre. İkisinden birini seçmek gerekliyse Bana düşen seve seve gitmektir ölüme.
Mes'ûdî, Murûcü'z-zeheb, 3/182
kısa ve öz
... Burada şu soru sorulabilir: Müslümanlar, Hz. Peygamber (S.A.S.)'den sonra neden ihtilafa düştüler? Oysa ki, Hz. Peygamber, onlara gecesi de gündüzü gibi aydınlık bir yol ve ona sarıldıkları takdirde asla sapıtmayacakları bir rehber, yani Allah'ın kitabını ve Rasûlünün sünnetini bırakmıştı... Bunun cevabı şudur: Ihtilafın bir çok sebebi vardır. Genelde, ihtilaf da iki türlüdür. Birisi, ümmeti parçalamayan ve onu sıkıntılara sürüklemeyen ihtilaftır. Diğeri de, ümmeti parçalayan ve birliğini bozan ihtilaftır. Bu ihtilaf, siyaset ve yönetim alanında meydana gelen ihtilaftır.
"Mürcie görüşünü benimseyenler, ihtilaf eden taraflar hakkında şu görüşü ortaya koydular: Bunların tümü, "La ilahe illallah, Muhammedün Resulullah" şehadetini yerine getiriyorlar. O hâlde ne kâfir, ne de müşrik, olamazlar. Bunların hükmünü de, insanların tüm sırlarını bilen ve ona göre insanları hesaba çeken Allah'a havale ederiz."
Sayfa 140
353 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.