"Annem ömrü boyunca çalıştı. El âlemin yerini ovdu, yemeğini pişirdi, bulaşığını yıkadı. Kirli çamaşırlarını yıkayıp, onlar yıkandıktan sonra banyolarını ovdu. Dizleri üstüne çöküp helalarını temizledi, ama yaşlanıp hastalanınca onu unuttular. Göz önünden uzaklaştırdılar. Öldüğünde de ateşe attılar. Elime bir kutu kül tutuşturup, 'Al, bu senin annen, al götür artık işimize yaramaz,' dediler,"