Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı Dönem

J. M. Coetzee

Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı Dönem Gönderileri

Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı Dönem kitaplarını, Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı Dönem sözleri ve alıntılarını, Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı Dönem yazarlarını, Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı Dönem yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
211 syf.
8/10 puan verdi
Yetişen herşey hepimizindir, hepimiz toprağın çocuklarıyız...
~~~1983BookerRomanÖdülü~~~ Michael K'nin hikayesi, aklının ötesinde bir savaşın ortasında kalan, ancak asgari düzeyde de olsa hayatını kendi şartlarıyla yaşamaya kararlı bir adamın hikayesidir. İç savaşın parçaladığı, Apartheid dönemi Güney Afrika'sında yaşayan, yarık dudaklı bir siyah olan Michael K, annesinin ev işlerinde çalıştığı
Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı Dönem
Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı DönemJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 2018231 okunma
Reklam
211 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Oğlum doğduktan sonra okumaya zaman bulamamamdan kaynaklı bir soğuma oluştu ve odaklanmak zorlaştı kitaplara özellikle okuduğum neyse onun içinde kaybolma hissini çok özlemiştim. Elimin gittiği kitabın bu olması büyük şans oldu çok çok sevdim. Nasıl anlatayım bilmiyorum Michael tamda kendi ruh çözümlememi yapmaya çalıştığım zamanda buldu beni.
Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı Dönem
Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı DönemJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 2018231 okunma
Bedenin tek istediği yaşamaktır denmişti. İntiharı da bedenin kendine karşı bir hareketi değil de iradenin bedene karşı çıkışı olarak anlamıştım.
Noel bir zamanlar savaş bir bekleme sürecidir demişti. Kamptayken beklemekten, yaşamın devinimlerinden geçerek, sorumluluklarını yerine getirerek duvarların ötesindeki savaşın uğultusuna hep kulak kabartarak en üst perdedeki tonunun değişmesini beklemekten başka yapacak ne var zaten?
Yeryüzündeki mutluluk payını artırmak için değilse ne için savaşıyoruz zaten?
Reklam
Kendi kendine o çiftlikte kuşlar kadar özgür yaşıyor, özgürlüğün ekmeğini yiyordu, ama buraya geldiğinde aynı bir iskelet gibiydi.
Bizim dünyamızdan değil o. Tümüyle kendine ait olan bir dünyada yaşıyor.
Yalnızca ölen biri olmak istemezsin, değil mi? Yaşamak istersin değil mi? Öyleyse konuş, sesin duyulsun, anlat öykünü!
Reklam
Kendine biraz hak tanı be adam, yoksa yaşamdan varlığın bile fark edilmeksizin kayıp gideceksin.
"Annem ömrü boyunca çalıştı. El âlemin yerini ovdu, yemeğini pişirdi, bulaşığını yıkadı. Kirli çamaşırlarını yıkayıp, onlar yıkandıktan sonra banyolarını ovdu. Dizleri üstüne çöküp helalarını temizledi, ama yaşlanıp hastalanınca onu unuttular. Göz önünden uzaklaştırdılar. Öldüğünde de ateşe attılar. Elime bir kutu kül tutuşturup, 'Al, bu senin annen, al götür artık işimize yaramaz,' dediler,"
Ne zaman kendini kendine tanımlamaya kalkışsa hep o noktaya geldiğinde kavrayışının yetersiz kaldığı, sözcüklerle doldurmanın hiçbir yarar sağlamayacağı bir boşluk, bir oyuk, bir karanlık hep kalırdı. Sözcükler öğütülüyor, boşluksa kalıyordu. Onunki, içinde hep eksik bir şey kalan bir öyküydü. Yanlış bir öyküydü, hep yanlış olmuştu.
Yine de kendini toprağa kazıklar saplayıp parmaklıklar dikip arazileri bölerek ömrünü tüketen biri olarak düşünemiyordu. Kendini ardında izler bırakan ağır bir nesne olarak değil de, karınca ayaklarının hafif kıpırtısını, kelebeğin diş gıcırtısını ve bir toz zerresinin yuvarlanışını bile duymayacak kadar derin uykuda bir dünyanın yüzünde bir benek olarak görüyordu.
insanların hiçbir şey olmamış gibi yiyip içmeleri ona çok garip geliyordu.
223 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.