Michel Foucault'da İktidar ve Direnme Odakları
Ali AkayÖne Çıkan Michel Foucault'da İktidar ve Direnme Odakları Gönderileri
Öne Çıkan Michel Foucault'da İktidar ve Direnme Odakları kitaplarını, öne çıkan Michel Foucault'da İktidar ve Direnme Odakları sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Michel Foucault'da İktidar ve Direnme Odakları yazarlarını, öne çıkan Michel Foucault'da İktidar ve Direnme Odakları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kant; çağının getirdiği bir insan olarak, yepyeni bir gerçeklik
getirmiştir: insan veya insanlık zihni birbirine bağlı olmayan iki
ayrışık kavramın çatıştığı Kant'çılık fikri. Kant, Kavram ile Zaman-Mekanı: Sezgi ile hissetmeyi; kendi kendine oluşumu ve
alıcı olmayı (receptif) karşı karştya koyar. Kant için, insanın hareketleri demek öğrenmek, bilmek demektir. Bütün verilenler
(Tanrının verdikleri) zaman ve mekan içinde verilir ve düşünüyorum denilmesi bir kavram geliştirmesine yol açar. İkisinin arasında bir bağlantısızlık vardır, işte buradan sonluluk fikrini yücelten Kant, sonunda bu iki bağlantısızı bağlayacak şeyin estetik imgelem olduğu sonucuna varır. Böylece Foucault da, düşünüyorum cogito’sunu düzeltmek ister; ve ben düşünüyorum’u "düşünülüyor"a çevirerek fransızcadaki yansız üçüncü tekil şahsa indirger (on pense). İşte, imgelem ikisi arasındaki ilişkisizliğe bir uyum sağlamaktadır; tuhaf ve gizli bir bağdır bu uyum.
Sayfa 20 - Büyük Öteki mi acaba bu "uyum"?
“Sevgili” olmak
Sevgili olmak kimsenin hissetmediğini, görmediğini, sevmediğini sevmek ve görmektir. “Hani o bakışı var ya...” Bunları tanımak ve bunların yalnız sevgili tarafından bilinmesidir; “o gülüşündeki gamzeleri...”Herkesin göremediğini hissedip, anlayıp, tanıyıp görebilmek. İşte sevgili olmak, dalga olmak, rüzgâr olmak.
Foucault’daki iktidar fikri
İktidar baskı altına almaktan çok, biçim verir, şekillendirir; susmak değil, insanların konuşması lazımdır. İnsanların dilinin altında yatanı çıkarır ve bunları disiplin altında tutar. Direnme odaklarının harekete geçmesini önlemez, tam tersine onların hareketlenmesine çalışır, çünkü zaten disipliner iktidar “bir” iktidardır.
Sayfa 44Kitabı okudu
Reich Kitlelerin Psikolojisi ve Faşizm
Niçin ve nasıl olur da insanlar kendilerinin sömürülmesinden şikâyetçi olmadıkları yetmezmiş gibi bir de kendilerine şikâyette bulunanları otoritelere şikâyet edip ele verirler? İçimizdeki baskı arzusu ve baskıya alınmak arzusu (mazoşizm) sosyal analizlerimizde bize yardımcı olacaktır. Felix Guattari bu sorunu “yalnız sınıf mücadelesi değil, ama aynı zamanda arzularımızın şizo mücadeleleri” diye belirtmekteydi.
Özne bir özgürlük ve özerklik meselesine değil itaate bağlı olarak özneleşmektedir.
Sayfa 26Kitabı okudu
Tanrı fikrinden arınabilen üst-insandır.
“İktidarın dilini kullanarak iktidarı değiştiremezsiniz!”
Sayfa 23Kitabı okudu
“Yeni zevkler yaratmalıyız. O zaman, belki arzu artakalır.”
Sayfa 134Kitabı okudu
Foucault’nun analizinde iktidar teorisi. Çoklu bir oluşumdur; denetim ve bedenler üzerine odaklanmıştır. İktidar her türlü otoriterlik dışı, müşteri ve hemşehri ilişkilerini barındırmayan, faşist olmayan ve içimizdeki mikro-faşizmleri de engellemeye yönelik, hedefi kaypak, oynak, yerini belli etmeyen, öznesiz ve nesnesiz, ön-bireyleşme alanı olarak direnmenin -ancak- arkasından gelen bir siyasi makinedir.
İktidar bir görünme durumudur
İktidar süngerimsi bir geçişliliğe sahip bir makinedir. Foucault, bu anlamda, Nietzsche’nin güç ilişkilerini takip eder.“İktidar nedir?” sorusunu sormaktan çok iktidarın nasıl işlediğini sorar. Bu ilişki bir duygu sorunudur, duygular üzerinde bir etki yaratır. Duyguları harekete geçirir. İktidar duyguları başka duygularla ilişkiye sokma alıştırmasıdır, bu anlamda. Duygu ve etki alırız ve veririz. Bu ilişkilerin geçişliliğinde iktidar kendisini görünür kılar. Deleuze şöyle belirtir: “Etki alma gücü, gücün bir malzemesidir; etki verme gücü ise gücün bir fonksiyonu gibi çalışır.”
Sayfa 11Kitabı okudu