Düşük Puanlı Milena’ya Mektuplar Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Milena’ya Mektuplar sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Milena’ya Mektuplar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Milena'ya Mektuplar.
Nasıl başlayacağımı, ne söyleyeceğimi bilemiyorum kalbimi oradan oraya koşturan, kimi zaman üzerine toprak atıp ölüm süsü veren, kimi zaman kır çiçekleriyle süsleyen bu kitap hakkında. Büyük umutlarla başlayıp güzel sonuçlarla bitirdiğim bu kitap bana çok şey tattırdı.
Çevremde çokça erkek olmasına rağmen onların dünyasına
Bir yazarın bir kitabını okuduktan sonra her anını kafaya takıyor, yazdığı her kitabı hatta makaleyi okuyasım geliyor. Dönüşüm sonra okuduğum ikinci Kafka romanıydı. Bizim gibi sevmiş. Bizim gibi kavuşamamış.
Kafka sevgili milena'ya yazdığı bu mektuplar'da yüreğinin tüm gücüyle tepeden tırnağa sevmenin soyluluğunu koyuyor ortaya. Her insanın okuduğunda kendinden bir şeyler bulabileceği bir eser olmuş '' kaç kişi sevgisini kalbini deşen bir bıçağa benzetebilir ki ? '' ...
Sevgili Milena,
Sana bu mektubu ruhlar aleminden yazıyorum.Ya da kulağına hatta yüreğine fısıldıyorum diyelim.
Bildiğin gibi ben öleli 3 sene oldu , neden bu kadar beklediğimi soracak olursan sebebi basit. Burada işler pek dünyadaki gibi değil, önce her fani gibi verilmesi gereken hesaplarımla meşguldüm.Asıl hesap kıyametten sonra görülecek olsa
Sevgili Kafkacığım... Bu kadar romatik, bu kadar aşık ve bu kadar hüzünlü ve yalnız olmak zorunda mıydın?
Aşk mektubu kadar özel bir şeyi izinsiz okuduğum için senden özür diliyorum, umarım anlayışla karşılıyorsundur Sevgili Güzel İnsan!!!
Mektuplarınızla dolu o şirin, tatlı bir pembe rengine sahip kitabı okurken o kadar fazla notlar almışım ki, bunu ancak kitap bittiğinde farkettim.
Bazıları kitabım sıkıcı olduğunu söyledi bana.... Bu Ne Cüret! Bunu diyenler ve Sizi kötü sözlerle eleştirenler de sanki iki kelimeyi birleştirebiliyorlarmış gibi..
Neyse guzel insan. Keşke verem denen o lanet hastalık almasaydı seni bizden. Sizi bu kadar erken yaşta kaybetmiş olmak bütün dünya için büyük bir kayıp oldu. Daha uzun yaşayabilseydiniz belki Yahudilik hakkındaki yanlış anlaşılmaları (en azından okurlarınıza) önleyebilir ve düzeltebilirdiniz. Şato adlı kitabı henüz tamamlayamadan geri dönüşü olmayan ölüm adlı yolculuğa çıkmış olduğunuzu okumak ise beni içten bir şekilde üzdü. Tamamlanmadan yaratıcısını kaybetmiş kitaplar beni hep huzunlendirir...
Mektuplar...
Yeni neslin çok da aşina olmadığı, eski devirlerde yaşayan insanların telgraftan sonra, gelen tek haberleşme kaynağı. Özellikle sevgiliye yazılan mektuplar...
Söze dökülmekte zorlanılan hislerin, yazıya dökülmesiyle daha bir anlam kazanır. Özellikle de kullanılan yazım dili, etkin bir yazım dili ise. Boşuna dememiş atalarımız, "
