Kafka'nın dunyası çok gizemliydi. Kalemi çok içten ve doğal. Ama kitap tek tarafli mektuplar olduğu için bazen Kafka'nın neden bahsettigini anlamak zor olabiliyor. Ya da Milena'nın istek ve duygularının ne oldugunu bilmemek okurken zorlaştıriyor. Kitabi okurken bir yandan da bu aşkı ve Kafka'yı araştirdım. Herkeste olan ortak kanı bu aşk ne kadar gerçekti ifadesi... Bende burayi anlamadım, çok sevdiğin bir kadin var ama kelimelerde kaliyor sadece. Milena neden boşanmıyor? Kitabin sonunda Milena'dan Max'e yazılmış bir kaç mektup var ve Kafka'yı sevdiğini, hastalığının onu yıktığını söylerken neden hala kocasının yanında? Bu aşk mı, dostluk mu ya da eksik kalmış birşeyleri tamamlamak mı bilemedim.
Birde bu mektuplarin okunmasını Kafka istememiş, Max o öldükten sonra arkadaşıa verdiği sözü tutmayıp yayinlamış. Bu da bu hayatı gözetlemek gibi birşey. Bence fikrine saygı duyulmalıydı bizde onların özeline belki girmemiş olurduk.
Yani sorularla bitti kitap kafamda ama etkileyiciydi. Şimdi Milena'yı okuyacağım onun hauata bakışını ve yazılarını çok merak ettim.