Mısır Mitleri
George HartMısır Mitleri Sözleri ve Alıntıları
Mısır Mitleri sözleri ve alıntılarını, Mısır Mitleri kitap alıntılarını, Mısır Mitleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gözün gördüğü, kulağın duyduğu, burnun kokusunu aldığı her şey kalbe gider ve kalpte oluşan duygu, dil ile ifade edilir.
Sayfa 28Kitabı okudu
Burası ölü ülke
Burası kaktüslerin ülkesi
Burada resimlerle süslü taşlar yükselir
Burada ölü adamın eli onlara yalvarır
Solan bir yıldızın ışıltısı altında.
Sayfa 96 - Phoenix Yayınları
British Museum'daki tıbbi papirüste, İsis'in büyü yetenekleri ateşi ya da yanığı şu şekilde iyileştirir: Hasta, genç Horus figüründe çölde kavrulmaktadır. Onun yanına gelen İsis, su olup olmadığını sorar; ama olumsuz yanıt alır. Bunun üzerine İsis "sorun değil" diye yanıt verir ve "su benim ağzımda, Nil'in suları ise uyluklarımın arasında" der. Bu büyü daha sonra insan sütü, sakız ile kedi tüyü üzerine okunur ve bunlar hastaya uygulanır. Böylece, hastanın ateşi ya da yanıkları iyileşir.
Sayfa 66 - Phoenix Yayınları
Yaşam ve ölüm birbiriyle uzlaşamayan karşıt gerçekliklerdir, yine de sonsuz yaşamı birlikte var ederler. Bir diğerine baskı kurmaz; ikisi birbirini var eder. Evrensel yaşam, ölüm ve yaşamın birlikteliğidir; bu yaşamda, çatışan güçler uzlaşır ve kendi bağımsızlıklarından vazgeçerler... Güneş battığı zaman ölmez; yaşamının gizli kaynağına ulaşır. Kaynağı olan Khepri'ye dönüşür ya da ulaşır... Ama her var oluş ölümden gelir ve böylece, potansiyel yaşama dönüşür. Karanlık, ışığın beşiğidir; Güneş doğmak için enerjisini bu karanlıktan alır... Mutlak yaşamın mekanı, ölümün hükümdarlığındadır.
Sayfa 84 - Phoenix Yayınları
Ben Dünüm, ben Yarınım
Bu ne anlama gelir?
Osiris Dündür, Ra ise Yarın.
Sayfa 96 - Phoenix Yayınları
Leiden ilahisinde anlatıldığı üzere, Amon "sorgulanamayacak kadar yüce ve bilinemeyecek kadar kudretlidir": Amon'un kimliği hakkında bilgi edinmeye çalışmanın cezasının ölüm olduğu açıkça belirtilmiştir.
Sayfa 35 - Phoenix Yayınları
Yoluna devam et ve hiç tasalanma,
Sadakat çocuğu;
Dünyayı kendi elleriyle biçimlendiren Tanrı
Onu ve bizi sonsuza dek ellerinde tutacaktır.
Onun yazdığını değiştiremezsin,
Onun yazmadığı hiçbir şey gerçekleşmez...
Endişelenmeden,tasalanmadan ve hiçbir şeyi düşünmeden yoluna devam et
Her şeyi ona bırak;
İnsanoğlunun yapacaklarından korkma, acıya üzülme,
En önemlisi plan yapma, çünkü O her şeyi önceden planlamıştır.
Sayfa 29 - Phoenix Yayınları
“Gözün gördüğü, kulağın duyduğu, burnun kokusunu aldığı her şey kalbe gider ve kalpte oluşan duygu, dil ile ifade edilir.”
Sayfa 28 - Phoenix YayıneviKitabı okudu
Mısırlıların düşünce sisteminde bütünsellik, mevcudiyeti sonsuzluğa vardırma ya da yıkıcı anlamda, düşmanı ateşe atma gibi düşüncelerde olduğu gibi olumlu bir güce sahiptir.
Bilinen haliyle evrenin oluşmasından önce, karanlıkta dingin sulardan oluşan engin bir okyanus vardı. Bu, Nu veya Nun diye adlandırılan kadim varlık olarak tasavvur edilmişti. Onuruna hiçbir tapınak inşa edilmemekle birlikte, Nu, birçok kült tapınağında yaratılıştan önceki 'yokluk' u sembolize eden kutsal göl şeklinde tasvir edilmiştir.
İnsanın Yaratılışı
"Erkeklik organını eline alan Atum,spermlerinden ikiz tanrılar olan Şu ve Tefnut'u yarattı.
Anka kuşu-Benu
Anka kuşu, Herodot'un MÖ 15. yüzyılda duyduğu, ama sadece birkaç mitolojik papirüste veya duvar çiziminde görebildiği; önceleri sarı bir kuyruksallayan şeklinde olan, ancak daha sonra kafası tüylü bir balıkçıla dönüşen gizemli kuştu. Hiyerogliflerde bu kuşa, etimolojik olarak 'ihtişamla doğan' anlamına gelen Benu denmekteydi. Kendi kendine evrilen Benu, Güneş Tanrısı'nın doğumunun sembolü haline gelmiştir. Bu Piramit Metinleri'nin 600. mısrasında Atum'a yöneltilen bir duada şöyle dile getirilmektedir: "...sen, Benben olarak,Benu'nun Heliopolis'teki sarayında vücuda geldin."
Herodot, Anka Kuşu'nun varlığına ikna olmamasına rağmen rahiplerin ona anlattığı hikayeye yakın ilgi göstermiştir. Herodot'un tasvirine göre Anka, kartala benzeyen, altın rengi ve kırmızı tüylere sahip bir kuştur. Bu kuş, babasının her 500 yılda bir ölümünde Arap Yarımadası 'ndan Mısır'a uçar ve mür yumurtası içinde mumyalanmış babasının bedenini taşıyarak Güneş Tanrısı'nın mabedine gömer.
Sayfa 25Kitabı okudu
...Yaşayan ve gelişen her şey , farklı yapılardaki faktörlerin açıklanamayan ve tamamen gizemli işbirliğinin ürünüdür... Yaşam ve ölüm birbiriyle uzlaşmayan karşıt gerçeklerdir, yine de sonsuz yaşamı birlikte var ederler. Biri diğerüne baskı kurmaz; ikisi birbirini var eder. Evrensel yaşam, ölüm ve yaşamın birlikteliğidir; bu yaşamda, çatışan güçler uzlaşır ve kendi bağımsızlıklarından vazgeçerler...Güneş battığı zaman ölmez; yaşamın gizli kaynağına ulaşır. Kaynağı olan Khepri' ye dönüşür ya da ulaşır... Ama her var oluş ölümden gelir ve böylece, potansiyel yaşama dönüşür. Karanlık, ışığın beşiğidir; Güneş doğmak için enerjisini bu karanlıktan alır ...Mutlak yaşamın mekanı, ölümün hükümdarlığıdır.
Sayfa 84Kitabı okudu
Dağlar şehirlere, şehirler dağlara dönüşecek; evler birbirlerini yıkacak.
Sayfa 17Kitabı okudu
Yoluna devam et ve hiç tasalanma,
Sadakat çocuğu;
Dünyayı kendi elleriyle biçimlendiren Tanrı
Onu ve bizi sonsuza dek ellerinde tutacaktır.
Onun yazdığını değiştiremezsin,
Onun yazmadığı hiçbir şey gerçekleşmez...
Endişelenmeden,tasalanmadan ve hiçbir şeyi düşünmeden yoluna devam et
Her şeyi ona bırak;
İnsanoğlunun yapacaklarından korkma, acıya üzülme,
En önemlisi plan yapma, çünkü O her şey önceden planlamıştır...
Sayfa 29Kitabı okudu