"İyi teşkil edilmiş hürriyetin kurumlara, temsil yeteneği olan bir hükümete, kanunun hakimiyetine ihtiyacı vardı ve sonuç olarak bütün bunlar laik (seküler) bir otorite ve laik (seküler) bir kanun külliyatını içermekteydi. Bu da bir zamanların şer'i hukuk ulemasından ve mutlakiyetçi idare unsurlarından tamamen farklı, yeni bir hukukçu ve siyasetçi sınıf anlamına geliyordu."
Sayfa 77