Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Moğol Kurdu Cengiz Han

Harold Lamb

Moğol Kurdu Cengiz Han Sözleri ve Alıntıları

Moğol Kurdu Cengiz Han sözleri ve alıntılarını, Moğol Kurdu Cengiz Han kitap alıntılarını, Moğol Kurdu Cengiz Han en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bizzat Çinliler bile Cengiz'in ordusunu Tanrı gibi idare ettiğini söylüyorlardı. Önemli kuvvetlerini, görünürde hiç zahmetsiz geniş arazi üzerinde bir yerden bir yere sevk edişi, birbirinden çok uzak meçhul kıtalarda, birçok savaşları aynı zamanda idare edişinde gösterdiği zekâ ve beceri, daima olumlu sonuçlar veren kuşatmaları, parlak zaferleri, bütün bunlar bir araya geldiği zaman bütün Avrupa'nın görülmeyecek bir insanla karşı karşıya olduğumuzu anlarız"
Sayfa 217Kitabı okudu
"Bir surun kuvveti, onu müdafaa eden insanların cesaretinden ne büyük, ne de küçüktür."
Sayfa 138 - Cengiz HanKitabı okudu
Reklam
Subotay Güney Rusya'nın, kara toprak havalisinde geniş otlaklar bulmuştu. Bu otlakları hatırladı. Senelerden sonra dünyanın öteki ucundan gelerek Moskova'yı zapt etti ve Cengiz Han, Doğu Avrupa'yı istilâ için Dinyeper'i geçtiği sırada kendisini geri çağırdığı yerden yürüyüşüne devam etti.
Sayfa 149 - İlgi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Marco Polo;(Cengiz Han hakkında)
"Bir yeri zapt ettiği zaman, oranın halkına ve onların mallarına zarar vermekten kaçınırdı. Yalnız adamlarından birkaçını orada yerleştirir ve sürüsünün kalanını alıp başka yerlerin fethine giderdi..."
Sayfa 65 - İlgi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
"Bir dilenci gibi, eli boş gitmek dostluk değil, küçümseme uyandırır."
İşte Cengiz Han!
Bir gün Karakurum'daki dairesinde bir muhafız zabitine hayatta hangi şeyin insana en çok saadet vereceğini sordu. Zabit bir an düşünerek: "Güzel bir günde, hızlı bir at üzerinde stepi geçmek ve elinde atmacayla tavşan avlamak!" cevabını verdi. Han: -Hayır! dedi. "Düşmanlarımı ezmek, onların ayağıma kapandıklarını görmek, atlarını ve mallarını almak, karılarının feryatlarını duymak, bu daha iyidir."
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Nasıl gökte iki güneş olamazsa yeryüzünde de iki Hakan olamaz.
Sayfa 114Kitabı okudu
Butun insanlara, yeri ve gogu yaratan, zenginlik ve fakirligi diledigine veren, hayati ve olumu yegane dagitan ve her sey uzerinde kudreti mutlak olan bir Tanri'ya itikat etmeleri emir olunur...
Cengiz Han, yer yüzünden oğulları ve millet için ne arzu ettiyse aldı. Fakat savaşla aldı, çünkü başka bir yol bilmiyordu. İstemediği şeyi, ne işe yarayacağını bilmediğini, imha ederdi.
Sayfa 174Kitabı okudu
Dostluk Üzerine
"Sana ait olanı senden alırsam, bana nasıl dost diyebilirsin? "
Sayfa 25 - İlgi YayıneviKitabı yarım bıraktı
Reklam
Bir Müslüman, Moğollar’a ait hatırını şu birkaç kelimeyle, hazin bir şekilde betimliyor: “Geldiler, yıktılar, öldürdüler... Yağmaladılar ve gittiler!”
Plano Carpini diyor ki :
""Aralarında nadiren kavga ederler. kavgalar , dövüşler, katiller neredeyse hiç olmaz. Hırsızlara hemen hemen hiçbir yerde tesadüf edilmez. O kadar ki bütün malların , hazinelerin durduğu evler ,arabalar kesinlikle kilitli bulunmaz ""
"Bir adam, neredeyse bütün yeryüzünü zapt etti.Dünyanın yarısına hakim oldu ve insanlığa kendisinden sonra bir çok nesiller boyunca devam edecek olan bir korku miras bıraktı. Ona "Büyük Katil" dediler,"Tanrının Bir Cezası" dediler, "Mükemmel Savaşçı" dediler, "Taçların ve Tahtların Hâkimi" dediler.Fakat biz onu en çok " Cengiz Han" adıyla tanırız.
Yasada, hırsızlık ve zinanın ölümle cezalandırılması, bu suçlardan özellikle nefret ettiğini gayet açıkça gösteriyordu. Çalınan bir at için verilen ceza ölümdü. Cengiz Han bazı şeylerin özellikle gazabını çekeceğini söylüyordu. Örneğin bir evladın ana babasına, küçük kardeşin büyük kardeşe itaat etmemesi, bir kocanın karısına karşı güvensizliği ve yahut kadının kocasına itaatte kusur göstermesi, bir zenginin bir fakirin yardımına gelmeyi reddetmesi, bir astın üstüne karşı hürmetsizliği gibi...
Bir rivayete göre, aşağı Himalaya boğazlarında Cengiz Han, karacaya benzeyen, fakat yemyeşil ve tek boynuzlu acayip bir mahluk görmüş ve Ye Lui Tchou Tsai'yi çağırarak bu hayvan hakkında izahat istemiştir. Kataylı ağır bir sesle şu cevabı vermiştir: "Bu garip hayvana Kiyo-Tuan derler. Yer yüzünün bütün dillerini bilir, yaşayanları sever ve katliamdan nefret eder. Bize görünüşü hiç şüphesiz senin için bir uyarı olacak. Ey benim Han'ım, gel bu yoldan dön!"
Sayfa 233 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
919 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.