Momo büyük bir kentin tiyatro harabelerinde yaşayan,arkadaşları ve onu sevenleri dışında kimsesi olmayan küçük bir kız çocuğu.Çok iyi bir dinleyici olan Momo’nun en sevdiği şey arkadaşlarının ona birşeyler anlatması.Her yaş grubundan arkadaşı olan Momo arkadaşlarıyla çok güzel zamanlar geçirirken ortaya birden gri renkli,insanların zamanlarını çalan adamlar çıkıyor ve tüm insanların zamanlarını çalmaya başlıyor.Herkesin aceleyle bir yerlere koşturduğu,kimsenin kimseye vakit ayırmadığı ve bir zamanlar severek yaptıkları işleri sırf zamandan tasarruf etmek için daha süratli ve umursamazca yaptığı bir dünya oluşmaya başlıyor.İnsanlar daha fazla zenginleşiyor ama kimsenin kimseye tahammülünün olmadığı,çocukların zamanı sömüren varlıklar olarak görüldüğü için toplu oyun depolarına hapsedildiği bir kaos ortamı yaşanmaya başlıyor.Tüm bunları düzeltmekse minik Momo’ya düşüyor.
Masal tadında su gibi akıyor adeta kitap.
Kitaptaki asıl dikkat çeken noktalardan birisi şu ki; insanlar zamandan tasarruf ettikçe ve daha fazla zenginleştikçe daha huzursuz ve mutsuzlaşıyorlar.Çünkü artık değer verdikleri insanlarla konuşup sohbet etmek yerine daha fazla zamana odaklanmaya başlıyorlar ve sevdikleri insanlara ayıracak hiç boş vakit bulamıyorlar.Herşey normale döndükten sonra tüm insanlara geri gelen huzur asıl önemli olan şeyin ne olduğunu gösteriyor.
