En Eski Morgue Sokağı Cinayetleri Sözleri ve Alıntıları
En Eski Morgue Sokağı Cinayetleri sözleri ve alıntılarını, en eski Morgue Sokağı Cinayetleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“İlk karşılaşmamız Montmartre Sokağı’ndaki karanlık bir kitaplıkta oldu.
İkimiz de aynı kitabı arıyorduk, ender bulunan, pek önemli bir kitaptı.
Bu olay bizi birbirimize yakınlaştırmaya yetti. Tekrar tekrar buluştuk.
Bir Fransız’ın kendisinden söz ederken takınacağı tam bir açık yüreklilikle
anlattığı aile öyküsü, beni pek ilgilendirmişti.
Okuduğu kitapların çokluğuna da şaşıp şaşıp kalıyordum, ama asıl ruhumu
bir ateş gibi saran yaratıcı hayallerinin sıcaklığı, canlılığı, tazeliğiydi.
Paris’te o zaman aramakta olduğum şeyleri ararken, böyle bir adamın dostluğu,
benim için değeri ölçülmez bir hazineydi, bu düşüncemi açıkça ona söyledim.
Sonunda kentte kaldığım sürece beraber oturmaya karar verdik, ben onun
kadar darlık içinde olmadığımdan, bir ev tutup ruhlarımızın karanlık havasına
uyacak bir biçimde döşemeyi üzerime aldığım ev, St Germain’in
dış mahallelerinde ıssız bir yerdeydi, zamanın aşındırdığı çirkin,
neredeyse yıkılacak eski bir yapıydı, ne olduğunu sorup öğrenmediğimiz
bazı boş insanlar yüzünden yıllarca boş kalmıştı.”
Güçlü kuvvetli bir adam nasıl fiziksel yetileriyle övünür, kaslarını çalıştıran hareketlerden zevk alırsa, çözümleme yetisi yüksek biri de karmaşık bir sorunu çözerken sarf ettiği zihinsel çabayla gurulanır.
Alışılmamış ile anlaşılmazı birbirine karıştırmak gibi kötü ama sık sık görülen bir hataya düştüler. Oysa düşüncenin gerçeğe doğru gidişine asıl bu alışılmamış şeylerin yardımı dokunur.
Yersiz bir derinlik düşünceyi karıştırır, zayıflatır; bir noktaya toplanmış, devamlı, dümdüz bir dikkatle bakarsanız, Çoban Yıldızı bile gökyüzünden silinip yok olabilir.
Ama gene de, aşağıdaki her şeyi saran kalın sis yüzünden oraları açık seçik göremiyordum; sisin üzerinde ise Müslümanların Zaman ile Sonsuzluğu bağlayan tek yol olduğunu söyledikleri daracık, oynak köprüye benzeyen eşsiz bir gökkuşağı vardı.
Güçlü bir adam nasıl vücudu ile övünür, adalelerini çalıştıran hareketlerden hoşlanırsa, çözümleyici de karmakarışık şeylerin içinden çıkmaya çalışarak kafa yormaktan hoşlanır.
Benim ne alışverişim olabilirdi umutla? Dediğim gibi, yarım bir düşünceydi bu -insanın hiçbir zaman tamamlanmayacak olan daha böyle ne düşünceleri olur!