Tarlaların olduğu yönden gelen tren sesini duyabiliyordu. Küçük trenin pencereleri, yan yana dizilmiş kırmızı bir sıra oluşturuyordu. Giovanni, trenin içinde gülerek yolculuk eden, elma soyan, farklı farklı şeyler yapan yolcuların olduğunu düşündüğünden tarif edilemez bir yalnızlık hissine kapıldı ve gözlerini yeniden gökyüzüne dikti.