Morî’nin topu sönmüş, atlıkarıncasının kolu kırılmış, bilyeleri kaybolmuş, davulu patlamış,
topacının çivisi çıkmış, bisikleti çalınmış, sapanı çatlamış,
mantar tabancası elinden alınmış, kaleler yaptığı çamuru taş
kesilmişti. Bulutlar yükünü toprağa boşaltmadan, o an hepsi
en koyu giysileriyle bir araya toplanıp kalbine doluşmuştu