Muhadarat
Fatma Aliye HanımMuhadarat Gönderileri
Muhadarat kitaplarını, Muhadarat sözleri ve alıntılarını, Muhadarat yazarlarını, Muhadarat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Size hiçbir şeyi ikrara mecbur değilim ki inkâra mecbur olayım!
Sayfa 144Kitabı okudu
Bir hasta doktora müracaat ederse o vakit doktor onu tedavi eder. Ben size hastalığımdan, gönlümden şikâyet etmedim ki...
Sayfa 134 - FazılaKitabı okudu
... Ve ağrıyan azanız da yüreğinizdir.
Sayfa 134 - SühaKitabı okudu
Sanki ben mükedder [kederli] değil miyim? Sanki benim yüreğim yanmıyor mu?
Sayfa 130Kitabı okudu
Henüz hafifçe parlayan bir ateş üflemekle söner, ama alevlendikten sonra üfledikçe parlar.
Sayfa 117Kitabı okudu
Şu kızların her ikisi de o romanları okudukları hâlde her biri onlara ayrı ayrı manalar vermişler, başka başka hükümler çıkarmışlardı. Romanlar birini ikaz ve diğerini iğfal eylemişti. Romanlar hep birdi. Fakat okuyan kafalar başkaydı.
Sayfa 104Kitabı okudu
Biz senin hayrından geçtik, şerrini istemeyiz.
Sayfa 65Kitabı okudu
On beş yaşından sonra çocukluk geçer. Mizacı çocuk olanlar ise kırk beş yaşına gelseler yine çocukturlar.
Sayfa 23Kitabı okudu
Tehdit ile terbiye, ahlakı bozuk olanlara göredir.
Sayfa 22Kitabı okudu
Hâlbuki hakikat-i hâlde [gerçekte] o kadar vukuat-ı garibeye [tuhaf olaylara] tesadüf olunur ki bunları bir romanda görsek romancının mübalağasına hamlederiz.
Sayfa 15Kitabı okudu
“Evladım fenalık ne olduğunu bilmesin” dememeli, “Fenalığın me olduğunu öğrensin” demeli. Öğrenmeli ki ondan sakınsın ve nefret etsin. Yılanın ne olduğunu bilmeyen ve insanı sokup zehirleyeceğini öğrenmeyen bir çocuk onu gördüğünde nakışlı, boyalı bir kırbaç zannıyla eline alıp onunla oynamak isteyebilir.
Sayfa 107 - Bilge Kültür SanatKitabı okuyor
Descartes “Roman bir zehirdir, fakat öyle bir zehirdir ki bazı zehrin panzehiri olduğu hâlde roman ile zehirlenenlere panzehir olmaz.” demiş olsa da roman zehirlenenleri ona aramazlar. Ta sonuna kadar o zehir ile lezzetlenmek isteyip, ondan geçemezler. Fiil ve hareketlerini romanlardaki hayallere uydurmak isterler. Onlar kendilerini oradaki kahramanlara benzeterek yüksele yüksele o kadar yükseklere çıkarırlar ki kendilerini oradan aşağıya bıraktıkları vakit, o kahramanların düştükleri pamuk şiltelere, kuş tüyü döşeklere tesadüf etmeyip de başları taşa çarptığı vakit gerçeği anlarlar. Kimi hayallerden çıkıp aklını başına devşirirse de iş işten geçmiş bulunur. Kimisi ise sonuna kadar hayal ile gider.
Sayfa 107 - Bilge Kültür SanatKitabı okuyor
On beş yaşından sonra çocukluk geçer. Mizacı çocuk olanlar ise kırk beş yaşına gelseler yine çocukturlar.
Sayfa 23Kitabı okuyor
Cesedi idare eden ruhtur. Sen benim ruhumsun.
