Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tayyip ve Emine

Musa'nın Çocukları

Ergün Poyraz

Musa'nın Çocukları Sözleri ve Alıntıları

Musa'nın Çocukları sözleri ve alıntılarını, Musa'nın Çocukları kitap alıntılarını, Musa'nın Çocukları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Recep Tayyip Erdoğan, 6 Aralık 1997 tarihinde Siirt’te yaptığı bir konuşma sırasında; “Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker” sözleri nedeniyle o dönemde geçerli olan Türk Ceza Kanunu’nun 312/2. Maddesi’nde yer alan “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan 10 ay hapis cezası almıştı.
Dolar düşerken de yüksek vergi ödeyip işsiz kalan halk, şimdi dolar yükselirken de vergi ödeyip yine işsiz kalacak! Uyan Türkiye!..
Reklam
Türkiye’de çoğu tarikatların Deccal olarak tanımladıkları kişi ise Mustafa Kemal Atatürk’tür...
Hadi buyur..!
Küçükken Kur’anı öğrendiğini söyledi ama Tayyip, daha küçücük bir çocukken Kur’an okumayı öğrendiğini, camiye gidip namaz kıldığını, oruç tuttuğunu anlatıyordu. Hatta İlkokulda müdürü İhsan Aksoy’un sınıfta “Kim namaz kılacak” diye sorduğunda bir tek kendinin parmak kaldırdığını söylüyordu. Öğretmenin sınıfın ortasına bir gazete sererek “Haydi kıl bakalım” demesine, “olmaz, bu gazetenin üzerinde resim var, namaz kılınmaz” diye cevap verdiğini belirtiyor, yine aynı müdürün isteği ile İmam Hatip’e gittiğini anlatıyordu. “Küçük yaşta Kur’an okumayı öğrendim” diyen Tayyip, İmam Hatip’te Kur’an-ı Kerim ve Arapça’dan bütünlemeye kalıyordu.
Potamya mı Güneysu Beldesi mi?
Potamya’nın gururu Tayyip, Başbakan olarak memleketi Rize’nin Güneysu Beldesi’ne gittiğinde hemşehrileri kendisini ‘Potamya’ya Hoşgeldjn’, ‘Potamya’nın Gururu’ pankartlarıyla karşıladı. Buralar Güneysu olarak bilinirdi. Potamya ne demekti? İşin aslı çok geçmeden ortaya çıkıyordu: Güneysu Beldesi’nin Rumca ismi Potamya’ydı. Bu beldenin ahalisinin bir kısmı sonradan Müslüman olmuş(!) Rum’du. Hala beldenin Rumca adını kullandıklarına göre Türklüğü içlerine tam sindirememişler demekti. Tayyip Erdoğan bu pankarttan rahatsız olmadı. En ufak bir tepki göstermedi.
Tayyip konuşmasına şöyle devam ediyordu: “Şu andaki Türk-İsrail ilişkilerini yeterli bulmuyorum. Biz bu ilişkilerin çok daha ileri gitmesini istiyoruz. Bizim iktidarımız döneminde çok daha ileri gittiğini göreceksiniz...” Diyor ve ekliyordu: “Biz Yahudilerden çok şey öğrendik, beni İstanbul’daki dostlarınızdan sorabilirsiniz...”
Reklam
Barışın ve özgürlüğün bilgisi mi :D
Risale Yayınları Abdurrahman Dilipak’ın “Yaşasın Şeriat” adlı kitabını yayınlıyordu. Kitabın arka kapağı baştan sona şeriat övgüsü doluydu: “Şeriat! Kutsal kelime... İster, Allah’ın, insanlar için seçtiği “din”i kastedin, ister, insanların bir arada yaşamalarının temel şartı olan “meşruiyet” anlamında kullanın. İsterseniz, devletlerin, anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyetinin teminatı olan “hukuk” diye düşünün, ya da “suyun kaynağı” sizi meşru hedefinize ulaştıracak emin bir “yol” olarak algılayın. Şeriat güzeldir. Şeriat, yaşamanın sevincini yakalamanın; hayatı anlamlı ve kutsal kılmanın sırrıdır. O zaman Şeriata küfretmek niye? Bu kitap bir yanlışa son vermek, karanlık fikirlilere meydan okumak için yazıldı. Şeriat, insanların ortak faziletidir. Barışın ve özgürlüğün bilgisidir şeriat! Şeriatı savunmak değil, Şeriata saldırmak suçtur. Evet biz Şeriatçıyız. Gün doğmakta. Gerçekler beyinlere yazılmakta tek tek! “kelimelerden bir kelime dikmek yeryüzüne” Savaş! Barış! İktidar! Şeriat, gerçeğin, hakkın, bilginin, güzelliğin zaferidir. Öyleyse Hep birlikte haykıralım: Yaşasın Şeriat!”
Tayyip 14 Ocak 2000 tarihinde Avusturalya’da mülakat yaptığı bir radyo’da, 30 binden fazla insanımızın katili kuduz bir it’e iki defa “sayın” diyor ve ekliyordu, “Sayın Öcalan aldığı kellelerin bedelini ödüyor” Tayyip, şehitlerimiz için “kelle” demekten bile çekinmiyordu. Ve Tayyip’e Cumhurbaşkanlığı yolunda en büyük destek Kenan Evren’den geliyordu. Evren, “Tayyip’in Cumhurbaşkanı olmasını” istiyorum” diyordu.
" 600 sene Osmanlı otuzu aşkın etnik gurubu Ümmet düşüncesiyle bir arada tuttu. 600 sene... Buyrun, şu anda 70 senedir tutabildiler mi? Tutamadılar işte, bak ülke birbirine girdi...”
Askerin başına çuval geçirilmesi
Tayyip American askerleri Süleymaniye de askerlerimizin özel birliklerin kafalarına çuval geçirip esir aldıklarında nota vermesi istendiğinde; "Ne notası,müzik notası mı?"diye dalga geçiyordu.
Sayfa 115 - Togan yayıneviKitabı okudu
Reklam
Tayyip’in çocukları Sümeyye, Bilal ve diğerleri soluğu Amerika’da alıyorlar, öğrenimlerini oralarda devam ettiriyorlardı. Akranları Türban kavgaları verirken, kendileri, babalarının açıklamalarında görüldüğü gibi, Türbanla okuyamadıkları için Amerika’ya gidiyorlar, Sümeyye, ABD’de, Hollywood yıldızları ile aynı masada mum ışıkları altında yemekler yiyordu.
" Necip Fazıl Kısakürek’i yakından tanıyan herkesin birleştiği ortak konu onun hızlı bir Atatürk düşmanı olmasıydı. Şeriatçılığı ve ABD’ye yakınlığı diğer özelliklerindendi. "
Ecevit Yahudi Lobisini Kızdırıyor
AKP’nin hızlı tırmanışa geçmeye başlaması ve iktidara getirilme oyununun bir başka senaryosu da, 6 Nisan 2002 tarihinde Başbakan Ecevit’in; “Filistin halkına karşı, dünyanın gözleri önünde soykırım uygulanmaktadır” şeklindeki sözlerinin ardından gerçekleşiyordu. Gerçi Ecevit ABD’nin Irak’a müdahalesine sürekli karşı çıkmasıyla çoktan gözden çıkarılmış, bu demeci ise bardağı taşıran son damla olmuştu. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hilmi Özkök, gazetecilerle yaptığı konuşmalarda Ecevit’in hasta olduğunu, artık çekilmesi gerektiğini söylüyordu. Amerika’dan Derwish gelmiş, kurtarıcı edasıyla piyasaya sürülmüştü. Bu arada her zaman olduğu gibi masonlar devreye giriyor, Ecevit’e “Hastasın görevi bırak” baskıları yapıyorlardı. Ecevit mason Mehmet Haberal’ın hastanesine yatırılıyor, buradan Gata’ya kaçarak canını kurtarması filmlere bile konu oluyordu...
Bop projesi ve Diyarbakır
Başbakan Tayyip Erdoğan,Diyarbakır 'ın ABD 'nin Büyük Ortadoğu Projesi"içinde"Yıldız"olabileceğini belirterek,kürt vatandaşlarım da benim canım ciğerimdir"dedi.
Sayfa 121 - Togan yayıneviKitabı okudu
AKP Diyarbakır milletvekili İhsan Arslan:
“Son İslam devletini (Osmanlı’yı) ve onun müesseselerini (padişahlık ve halifeliği) ortadan kaldıran ve yegâne politikası İslam’a düşmanlık ve onu yok etme esası üzerine kurulan bir zihniyet ve otoriteye (Cumhuriyet rejimine) karşı tüm isyan ve başkaldırıları (Cumhuriyet dönemindeki Kürt isyanları ve PKK olayı) alkışlamak gerekir.”
251 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.