Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Müslüman Toplumlarda Kadın ve Cinsellik

Pınar İlkkaracan

Müslüman Toplumlarda Kadın ve Cinsellik Sözleri ve Alıntıları

Müslüman Toplumlarda Kadın ve Cinsellik sözleri ve alıntılarını, Müslüman Toplumlarda Kadın ve Cinsellik kitap alıntılarını, Müslüman Toplumlarda Kadın ve Cinsellik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Saçma...Bana hayatım boyunca uzak olan ve hep uzak olacak zihniyet..
Babaların işsiz, kadınların eğitim düzeyinin düşük olduğu bir ülkede, koca sayesinde üst sınıfa yükselme, "kendine yeryüzünde bir yer ayırmanın" tek yolu olarak görünüyor.
Sayfa 114
Erkeklerin kadınlardan boşanma hakları olduğunu söyleyen ayetler kanunlaşırken, kadın eşlerin adil muamele görme haklarından bahseden ayetler sadece tavsiye edilen uygulama olarak kabul edildi; böylelikle, bunun tam olarak ne anlama geldiği, her erkeğin vicdanına bırakılmış oldu ve genel olarak hukuki bir mesele sayılmadı.
Reklam
"Kimse bana nasıl hissettiğimi ya da gecelerimi nasıl geçirdiğimi sormadı. Sürekli sordukları tek şey, ne giyiyordun, kapıyı neden açtın, kendini neden savunmadın? Bağıramaz mıydın?"
"Kimse bana nasıl hissettiğimi ya da gecelerimi nasıl geçirdiğimi sormadı."
Sayfa 223
"Bir topluluğun kültürünü tanımak istiyorsan, kadınların kültürünü anlamaya çalış."
Müslüman olsun olmasın, diğer bütün görüşlere karşı hoşgörüsüzlük vardır. Kendileriyle aynı görüşte olmayan Müslümanlara asla özgürlük alanı tanınmaz, İslam’ın tehlike altında olduğu, bu yüzden kendi görüşlerine karşı gelenlerin hepsinin hain olduğu iddiası öne sürülür -böylelikle baskı için de bahane elde edilmiş olur.
Reklam
"Mühendis, doktor, hatta bakan bile olsalar, kadınlar, genellikle sadece medeni hallerine göre sınıflandırılırlar. Evli mi, bekar mı;anne mi, değil mi?"
Sayfa 177
"Namus, sadece kadınların hayatta kalmak için lekesiz tutmaları gereken birşey değildir."
Sayfa 261
Bir Fas atasözü şöyle der: "Aşk belalı bir iştir, Delirtmezse öldürür."
Sayfa 50
"Eşitsizliğin olduğu her yerde, hile, ikiyüzlülük ve farkında olunsa da olunmasa da bir intikam isteği vardır."
Sayfa 107
Reklam
1992 mayısında Türk medyası, bir grup lise öğrencisinin, Simav‘daki (Kütahya) lise müdürünün emriyle, izin alınmadan bekaret testine tabi tutulmaları ve maalesef kızlardan birinin bu nedenle intiharı olayı incelenmiştir. Bekaret testleri ve intihar üzerine tartışıldığı sıralarda, dönemin sağlık Bakanı Doktor Yıldırım Aktuna‘nın Bakırköy Akıl Hastalıkları Hastanesi’nde başhekim olduğu sırada, kendisinin kadın hastaların düzenli olarak her ay bekaret testinden geçmesini emrettiği öğrenilmiştir. Onun savunması, uygulamanın kadınları, erkeklerin (hem hastaların hem de çalışanların) cinsel istismarına korumak amacıyla yapıldığı şeklinde olmuştur. Bu paradoks vurgulanmaya değer: Sosyal demokrat kökenli bir sağlık bakanı, kadınları erkeklerin cinsel istismarından korunmak için, kadınların bedenlerinin tıp aracılığıyla kontrolünü ve gözetimini önermiştir. Bu iki örnek, kadınların hala heteroseksüel cinsel ilişkide sorumlu taraf olarak görüldüğünün ve onları erkeklerin istismarından korumak adına olsa bile, erkeklerin değil kadınların kontrol edilmeleri gerektiğine inanıldığının işaretidir.
"Kimse bana nasıl hissettiğimi ya da gecelerimi nasıl geçirdiğimi sormadı. Sürekli sordukları tek şey, ne giyiyordun, kapıyı neden açtın, kendini neden savunmadın? Bağıramaz mıydın?"
"Erkekler gerçekten bekarete saygı duyuyorsa, kendilerine karşı dürüst olmalılar. Evlilik dışında ve evlilik öncesinde cinsel ilişkiden kaçınmalılar."
Sayfa 102
"Keşke birileri benimle ağlayabilse... Ağlamama bile izin yok. Sadece kendi kendime konuşuyorum."
Sayfa 231
808 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.