Mustafa Kemal’in Ordusunda Bir Alman Yüzbaşı
Hans TröbstMustafa Kemal’in Ordusunda Bir Alman Yüzbaşı Sözleri ve Alıntıları
Mustafa Kemal’in Ordusunda Bir Alman Yüzbaşı sözleri ve alıntılarını, Mustafa Kemal’in Ordusunda Bir Alman Yüzbaşı kitap alıntılarını, Mustafa Kemal’in Ordusunda Bir Alman Yüzbaşı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Sakarya Savaşı yaklaşık on iki gündür devam ediyordu ve buna katılabilme umudum çok azdı. Türkler burada, kendilerinden üç kat üstün bir düşmana karşı savaşıyorlardu, İngiliz dostları bunları en modern silahlarla aşırı ölçüde donatmıştı.
Sayfa 218
İstanbul'da örneğin birkaç bin işsiz güçsüz Ermeni ve Yunan toplandı, bunlar İngiliz yönetiminde Üsküdar'dan Eskişehir'e doğru harekete gectiler. O zamanki Kemalist çeteler bunları anında dağıttılar.
Ama İngiliz inatçıydı. Silah gücüyle olmadığına göre, eski,daima başarılı olan casusluk ve propaganda aracına sarıldı
Önce din alanında bir deneme yapmalıydı, Müslüman insanın en nazik tarafinda. Müslümanların en yüksek makamı
olan ve o zaman İstanbul'da bulunan Şeyhülislam, bir "fetva" çıkarmaya zorlandı ya da "ikna edildi", bu fetvayla Kemal Paşa'nın hareketi yasadışı ilan edilip Müslümanları bu diktatöre itaat etmemeleri istendi.
Sayfa 119
Hah! Artk bütün dünya Yunanları niçin savaştıklarını biliyordu: Hristiyanları Müslümanların esaretinden kurtarmak için! Böyle sahte bir bahaneyle dünyada yüzyıllar boyunca savaşlar yürütüldü. Ama en yüksek yerden yapılan bu Yunan açıklaması, madrabazlığın, dolandırıcılığın ve ikiyüzlülüğün
zirvesiydi. Bundan daha ötesi gerçekten olanaksızdı.
Sayfa 188
Maalesef hala hainler var
Ama Türkler arasında da ne yazık ki yeterince hain vardı, İngiltere'nin satın aldığı bu hainler, askeri birlikler arasında barış diye propaganda yapmak için Anadoluya gittiler.
Sayfa 119
İşgal zamanı İstanbul'da bir Alman Yüzbaşı
Şimdi İngiliz Fransız aslında bir Türk kentinde miydim, yoksa bir İngiliz Fransız
kentinde mi? Her daim müttefik ordularından herhangi bir takım önümden geçiyordu:
Sayfa 30
"Siz burada Türkiye'de 'hoşnutluk' sözünü 'feragat' sözüyle karıştırırsanız, o zaman da araba yürümüyor diye şaşmamalısınız. Bu yaşam biçimiyle her türlü eylem gücünü, her türlü ilerlemeyi öldürürsünüz. Biliyor musunuz, ben Allah olsam, bütün gün tahtımda oturur ve kendini benim adımı ana ana sistematik olarak yavaş yavaş mahveden halkımın durumuna ağlarım. Bunu hiç mi fark etmiyorsunuz?"