Mustafa Suphi ve Ali Fuat Cebesoy 2 ocakta Kars'ta görüşür. Ali Fuat bu görüşmeyi şöyle aktarıyor:
Mustafa Suphi, benimle görüşmek ricasında bulunduğu zaman kendisini kabulde bir mahzur görmedim. 2 Ocak 1921'de ziyaretime geldi. Ankara'da iken resmi dosyalardan bu zata ve teşkilatına dair bazı malûmatlar almıştım, fakat bir defa kendisini dinlemek herhalde faydalı olacaktı.
Üçüncü enternasyonal Türkiye dahilinde mutlaka komünizm tatbikini kabul etmiş değildir, diye söze başladı. Türkiye'nin içtimai bir ihtilal olmaktan ziyade Türk milletinin emperyalist düşmanlara karşı istiklal ve hürriyetini kurtarmasından başka bir şey olmadığına kani bulunuyoruz. Türkiye'deki bey ve paşaları burjuva sınıfından addetmiyoruz. Bilakis halk kütlelerinin en yakın yardımcıları olarak biliyoruz. Anadolu hareketini idare edenlerin ve bilhassa Mustafa Kemal Paşa'nın prensiplerini anlamaya çalışıyoruz. Anlayabildiklerimizi umumi siyaset bakımından muvafık görüyoruz.
Sözü bir ara padişaha ve İstanbul hükümetine getirdi.
Biz, dedi, hilafet ve saltanat makamının bir gün lağvedilmesi lüzumuna kaniiz (Ali Fuat Cebesoy, Moskova hatıraları, temel yayınları, İstanbul, 2002, s. 37)