Ayrıca tartı cihazının neden en dikkat Çekmez ve yoksul nesne olduğunu da biliyordu: çünkü insan ancak terazinin üzerindeki şeye, sucuğu yahut ekmeğe alıcı gözüyle bakar, bunların altında Ne olduğuna fark etmezdi; ekmek ve sucuğun altında terazi bulunurdu oysa — dürüstlüğün ve adaletin aleti, basit fakir bir makine, sosyalizmin kutsal malını sayıp koruyan, işçinin ve kolhozlunun yiyeceğini onların yaratıcı emeğine ve öz yeterlilik ekonomisine göre hesaplayan. 
Aşk komünizm olamaz; düşündüm düşündüm ve olamayacağını gördüm... Sevmek gerekiyor sanırım, seveceğim de, yemek yemek gibi bir şey bu ama sadece zaruret, asıl hayat değil.
Yaşamın kederi ve yoksulluğu yaralamıştı onu; öylesine çaresizdi ki yaşam, gerçek durumunun bilincinden hayaller yoluyla sıyrılmaya mecbur kalıyordu devamlı.