Ella sevdiği kocası ölünce iki üvey evladı ile başbaşa kalıyor. Ve kocasının cenazesine üvey çocuklarının annesi gelince hayatı altüst oluyor. Tabi Ella üvey çocuklarını bir öz annenin çocuklarını sevdiği gibi seviyor. Birde çocukların öz annesi Paige yıllar sonra gelip yüzsüz yüzsüz çocuklar benim deyip velayet davası açıyor. Kesinlikle okunması gerekiyor.
Geçenlerde, insanların sonradan mutlu olmadıklarını iddia eden bir makale okudum. Makaleye göre mutlu olunmaz, mutlu doğulurdu ve bu tamamen genetikti. Yani mutlu bir gen neşeyle gülümseyen bir kuşaktan diğerine geçiyordu. Bir çiçekle bahar gelmez ya da parayla saadet olmaz gibi eski atasözlerini anlayacak kadar hayatı tanıyor olsam da mutluluğunuzun ancak gen havuzunuz kadar derin olabileceği teorisine katılmıyorum.
yer yer gereksiz yapılan tasvirler kimi yerde konudan uzaklaştırsa da okunulası bir roman.. hele son sayfalara doğru ANNE sevgisini öyle içten ve gerçekçi bir şekilde okuyucuya veriyor ki okurken gözlerim doldu.. Sere Prınce ' nin yeni kitaplarını mutlaka takip edeceğim..
Bu hayata gelirken atalarımızın acılarıyla inleyerek, onların genlerini, göz renklerini, yara izlerini, şereflerini ve utançlarını omuzlayarak geliyoruz. İşte bu onların, bu bizim. Bu, mutluluğun öteki yüzü.