Namaz Bilinci

Seyyid Kutub

Namaz Bilinci Sözleri ve Alıntıları

Namaz Bilinci sözleri ve alıntılarını, Namaz Bilinci kitap alıntılarını, Namaz Bilinci en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O da bu Müslüman grubun fedakarlık derecesidir.
Fakat her şeyden önce her tür çaba ve yöntemden önce göz önünde tutulması gereken bir husus vardır. O da bu Müslüman grubun fedakarlık derecesidir. Yani zamanlarını bu amaç için ayırma sorunudur. Bu sistemi bizzat kendilerinin yaşaması derecesidir. Bu sistemin sahibi olan Yüce ALLAH'a bağlılıkları, güvenmeleri ve tevekkül etmeleri derecesidir. İşte bu dinin gerçek özelliği budur. Hareket planı ve yöntemi budur. Yüce ALLAH'ın eğitime durduğu ilk Müslüman cemaate öğretmek istediği gerçekde buydu. Eğer Müslüman cemaat bu dinin gerçeğini her hangi bir savaş konumunda bizzat kendisi uygulamıyorsa, gerçekçi ve vazgeçilmez pratik çareler aramıyorsa veya aramayı unutuyorsa, düşünce ve davranışlarını dikkate almadan "salt Müslümanlığımla zafer kazanmalıyım" diyorsa; ALLAH'ın da onu hezimet ler ve dayanılmaz acılarla karşı karşıya bırakması kaçınılmaz bir şeydir.
Sayfa 179Kitabı okudu
ALLAH'ın hakkını yerine getirmeyi sağlayanda takvadır.
Takva, kalbi gafletten, zayıflıktan, şu veya bu sebeple yolu kaybetmekten koruyan uyanık bir bekçi dir. Yoldaki zorluklara katlanamayan, farklı zaman ve münasebetlerde sık sık ortaya çıkan farklı problemlere çare getiremeyen kimseler, bu uyanık bekçiye duyulan ihtiyacı anlayamazlar. Yol istikametinden ayrılmamak, hiç bir sapma göstermeden yolun tabi güzergahını izlemek, muhakkak'ki takva ister, sürekli bir tedbir ve uyanıklık ister. Yolun hududunu incelemek ister, istikameti az veya çok etkileyen beşeri öfkeyi zapt etmek ister. Yüce ALLAH'ın hakkını yerine getirmeyi sağlayanda takvadır. Gaflete düşürmeyen ve ömür boyunca ölünceye değin bir tek an olsun bile görevden yılmayan uyanık bir bekçidir takva. "Ey iman edenleri ALLAH'tan gereği gibi korkun ( ittika edin ) ve ancak Müslümanlar olarak can verin." ( Ali İmran 102 )
Sayfa 156Kitabı okudu
Reklam
Cihad ederken hayata ve insana ilişkin gerçekleri anlayacaktır.
Bir Mü'min, insanlara karşı cihad esnasında bile en başta kendi nefsiyle cihad eden kimsedir. Çünkü bu cihadı yaparken önünde engin iman ufukları açılacaktır. Hem de güvenlik ve barış içinde yerinde oturmuş haldeyken asla açılamayacak ufuklar. Cihad ederken hayata ve insana ilişkin gerçekleri anlayacaktır. Hem de bu yolun dışında asla öğrenemeyeceği gerçekleri. Nefsi, duyguları düşünceleri, gelenekleri, özellikleri, etki ve tepkileri hakkında başka türlü asla ulaşamayacağı bir bilgi düzeyine kavuşacaktır bu zorlu ve cileli imtihanı verirken. Evet, bir cemaatin, deneyim, sınav ve belalar olmadan, her bireyi gerçek güç ve amacını tanımadan, yapısını meydana getiren taşların dayanma gücünü ve bu taşların bir saldırı anında birbirine tutunma derecesini bilmeden, tam bir iman gerçeğine sahip olması mümkün değildir. İşte Yüce ALLAH'ın olaylarla eğitimden geçirdiği ilk Müslüman cemaate bildirmek istediği buydu.
Sayfa 181Kitabı okudu
Namaz...
Günlük işleri yerine getirirken, Allah'ı kalbinde hissetmek, insanın dünya hayatı için yaptığı çalışmaları ibadete dönüştürür.
Sayfa 92
İşaretleri belirlenmiş gözler önünde ve herkesçe tanınan ev oluşturur.
Bu toplumun çekirdeğini işaretleri belirlenmiş gözler önünde ve herkesçe tanınan ev oluşturur bu toplumda her çocuk babasının kim olduğunu bilir ve doğum şeklinden dolayı kendinden utanç duymaz yüzlerde ve ruhlarda utanma duygusu yok olduğu için değil elbette fakat cinsel ilişkiler temiz açık uzunsüreli ve belli bir amaç esasına dayandığı için insani e toplumsal bir görevi yerine getirmeye yönelik olduğu için sırf hayvansal içgüdüleri cinsel arzuları tatmin amacına yönelik olmadığı için işte bu yüzden Kur'an-ı Kerim burada müminlerin bu niteliğinden söz ediyor : "Irzlarını korurlar yalnız eşlerine yada ellerinin altında bulunan cariyelerine karşı korumazlar bundan ötürü de onlar kınanmazlar ama kim bundan ötesini ararsa onlar sınırı aşanlardır".
Sayfa 139Kitabı okudu
ALLAH'ın uluhiyetini kabul etmedikleri halde.
Bazı insanlar, İslam'ın muhasebesinden uzaklaştıkları, ALLAH'ın şeriatını tamamıyla terk ettikleri, her şart ve durumda şeriatını tamamıyla terk ettikleri, her şart ve durumda şeriatın salahiyetini ve tatbikinin zaruretinin reddi suretiyle ALLAH'ın uluhiyetini kabul etmedikleri halde "Müslüman" ismini kullanmaları mümkün mü?
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
114 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.