Çok eski olmasa da bir süredir sanat camiasındayım ve bu süre zarfında okuduğum hoş kitaplardandı. İlham verici, harekete geçirici ve bazı yerlerde de gerçekleri yüze vuran esprili hoş bir anlatımı var.
Yazar çok samimi ve kendi deneyimlerinden de bahsederek önümüze gerçekçi bir tablo seriyor.
Katılmadığım bazı görüşleri oldu elbette ama bunlar bile beni düşünmeye sevk edip, farklı bir açıdan bakabilmeme yardımcı oldu. Kitapta resimlerden ve tarihlerinden bahsetmiyor ne doğrudur ne yanlıştır, kaç sanat türü vardır bunları açıklamıyor. Daha çok sanatçıların kendileriyle (ve dışarıdan gelen bildirimlerle) olan savaşları anlatıyor.
Hangi sanat dalıyla ilgileniyorsanız, beklemememizi ve harekete geçmemizi ve bir şeyler üretmeye hemen şu an başlamamızı özetliyor. Bir sanatçının hiçbir bahanesi olamaz diyor, her eser o muhteşem eser olmayabilir ama bunu senden başka kimse bilemez diyor.
Tabii hemen elime kalemimi, fırçamı alıp bir şey üretmeye başlamadım fakat bundan sonra yapacağım her eserime farklı bakabilmemi, onu kabul edebilmemi ve bana mükemmel olmasa bile ortaya koyduğum için zaten yeterince mükemmel olduğunu fark ettirdi. Yine aşamadığım bazı tabularım var elbette ama bunları sadece ve sadece üreterek -ve asla bırakmayarak- aşabileceğimi biliyorum.
Her sanatçıya ve sanatçı adaylarına öneririm, özellikle kabullenme aşamasında olan yeni sanatçılara çünkü bu kitaptan sonra kendime rahatça, "Evet ben bir sanatçıyım," diyebiliyorum. Tavsiye ederim mutlaka okuyun.