Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl

Orhan Kemal

Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl Sözleri ve Alıntıları

Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl sözleri ve alıntılarını, Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl kitap alıntılarını, Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Bir gün bir yerde -galiba bir akrabasında- misafirmiş, şiir yazacağı tutmuş, başlamış odanın içinde köşeleme gidip gelmeğe, perde perde heyecanlanarak söylenmeğe. Bunu gören hizmetçi kız, ''aman hanım'', diye koşmuş, ''küçük bey oynattılar galiba.!'' Diyebilirim ki, Nâzım, istediği zaman heyecanlanırdı. Gününü parçalara bölmüştü. Şu saatten şu saate kadar şiir mi yazacak, o saatte mutlaka ''heyecanlarının düğmesini'' çevirmiş ve işe başlamıştır.
Nazım Hikmet olmak..
Dokunan yatak çarşafları, havlular yahut bezler Dokuma Kooperatifine gönderilip teslim ediliyor, biz sadece dokuma ücreti alıyorduk. İmalâtımız Kooperatife teslim edilip, paralar geldiği günler Nâzım fevkalade ciddi bir muhasebecidir; geçer masanın başına, çok defa gözünde gözlük, elinde kalem, önünde defter, başlar bir takım hesaplara.. Kılı kırk
Reklam
''Nâzım, inanmış insandı. Herhangi bir dâvaya inanmış kimselere saygısı vardı. Mehmet Âkif'e saygısı bundandı. Mehmet Âkif'in fikirlerinin doğruluğundan değil, dâvasına inanmış, ''karakter sahibi'' bir insan olduğundan dolayı takdir ederdi. İnsanlar vardır, nazariyecidirler, bir takım kaideler, prensipler peşinde koştuklarını iddia ederler; fakat pratikte, nazariyetleriyle taban tabana zıttırlar. Nâzım, nazariye ve pratikte aynı olmağa çalışırdı. İnsan soyuna karşı sevgisi sonsuzdu. O kadar ki, bunu bir ''din'' haline getirmişti. Hele çocuklar.. Ağlayan bir çocuğu kucağına aldığı zaman çocuğun sustuğuna şahit olmadım ama, tereddütsüz iddia edebilirim, her çocuk onunla ''ahbap'' olabilirdi.''
940 yılının kışı.. Hapishane kaleminde, sabıka defterlerinde çalışıyorum. Bir sabah Kâtip, yeni gelen evrakları karıştırırken: - Oooo.. dedi, gözün aydın.! Ona hayretle baktım. - Üstadın geliyormuş.! Büsbütün şaşırdım. Benim üstadım falan yoktu.. Kâtip: - Numara mı yapıyorsun.? dedi. - Yooo.. dedim, benim üstadım filân yok ki.. - Canım, Nâzım Hikmet işte.. Senin de üstadın sayılmaz mı.?
''Ben, ilk tanıştığım herkesi, bilhassa meşhurları şiddetle yadırgarım. Bunun nedeni malûm şüphesiz, ama, Nâzım Hikmet'le nasıl hiç farkına varmadan senli benli oluverdiğime hâlâ şaşarım. İnsan onunla öyle kolay, öyle rahat konuşabiliyor ki..''
''Müdürün oda kapısında çevik bir gıcırtı, kapı açıldı. Nefesimi kesmiş, gözlerimi kısmışım.. Bir heykel sükûnu içinde , azametli bir mermer heykel bekliyorum.. Bir an yüz yüze geliyoruz, sonra göz göze.. Mavi mavi gülüyordu. Bu gülüş muhakkak ki bir çocuğu hatırlatıyor.. Temiz, taze, sıhhatli, dost.!''
Reklam
787 öğeden 991 ile 787 arasındakiler gösteriliyor.