Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nazım'dan Anılar

Aleksandr Fevralski

Nazım'dan Anılar Gönderileri

Nazım'dan Anılar kitaplarını, Nazım'dan Anılar sözleri ve alıntılarını, Nazım'dan Anılar yazarlarını, Nazım'dan Anılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Nazım halk sanatı yapıtlarını çok seviyor. (Moskova'ya geldiği 1951 yılından sonra) çeşitli ülkelere yaptığı yolculuklardan bir yığın sanatsal eşya getirdi. Bu konudaki tutkusunu bilenler de kendisine bunlardan bol bol armağan veriyorlardı. Dairesinin üç odası, özellikle de konuk odası, tam bir halk müzesi görünümünde, bu eşyalarla dolu. Raflarda renkli camdan, Çin işi, minicik, ince biblolar: kuşlar, ejderhalar v.b. Yine Çin işi, ağaçtan yapılmış birkaç düzine insan biblosu - koca bir köyün ahalisi. Fıçı üstünde beş Çek biblosu: çalgıcılar. Saman doldurularak yapılmış Polonya bebekleri. Akla gelen gelmeyen bir sürü insan ve hayvan biblosu. Ağaç işi Rus bebekleri ve atlar. Bir sürü maske. Gemicikler ve çeşit çeşit nesneler. Nefis mumluklarda renkli bal mumundan mumlar."
Sayfa 28 - Cem Yayınevi - 9 Ekim 1953
1923 yılında
"Moskova'ya,
Vladimir İlyiç Lenin
Vladimir İlyiç Lenin
'le karşılaşmak umudu ile gelmiştim." -
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Sayfa 87 - Cem Yayınevi - 27 Mart 1961
Reklam
"Burada, en büyük acıyı yaşadım,
Vladimir İlyiç Lenin
Vladimir İlyiç Lenin
öldüğünde. Ve beş dakika saygı duruşunda bulundum tabutu önünde." -
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Cem Yayınevi
"Soru: Mayakovski'yle karşılaşmalarınızı anlatır mısınız?» Cevap: Moskova'ya gelir gelmez, Komintem delegelerinin ve bazı Rus yoldaşların kaldığı Lüks adlı otele yerleş­ miştim hemen. Şura ve Lelya adlannda iki kız kardeşle tanıştım burada. Bir gün Şura'yı görmeye gittiğimde, küçük odalarından sesler taşıyordu. Tüm sesler içinde de çan sesi gibi görkemli bir ses hepsini bastırıyordu. İri yarı, geniş omuzlu, kafası usturayla traşlı bir adamın sesiydi bu. Herkese sövüyormuş gibi geldi bana. Şura yoldaş beni onunla tanıştırdı. Daha önce, Batum'da, sütun biçiminde basılmış (kıtalara ayrılmamış) Rusça şiirler görmüştüm. Rusça bilmekle övünen bir Türk bu şiirleri bana okumuş, fakat çevrilmeleri olanaksızdır, demişti. Yazarın adını da söylemişti: Mayakovski. Mayakovski'nin neden sütun biçiminde yazdığı çok ilgimi çekmişti. Yoldaş Şura beni ken­disiyle tanıştırdığında, bu soruyu sordum Mayakovski'ye. O da açıkladı...
Cem Yayınevi - 7 Haziran 1955
"
Vladimir Mayakovski
Vladimir Mayakovski
'yle tanıştığımda ondokuz yaşımdaydım. Tanınmamış bir Türk şairiydim ve burada, Moskova'da, Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'nde öğrenim görüyordum. O ise ünlü bir Sovyet şairiydi ve adı Sovyetler Birliği dışında da biliniyordu. Fakat, daha ilk karşılaşmamızda, bir yoldaşın bir başka yoldaşa, daha yaşlı bir komünistin genç bir komüniste davranacağı gibi davrandı bana. Gerçek bir demokrat şair gördüm onun kişiliğinde. İnsanların en demokratı olan
Vladimir İlyiç Lenin
Vladimir İlyiç Lenin
üstüne şiir yazması boşuna değil, demokrat bir insandı kendisi de."
Sayfa 60 - Cem Yayınevi - 14 Nisan 1955
"Duvarlarda halılar, ta­baklar, tablolar, resimler, kitaplarla dolu raflar, ağaç­ tan, seramik ve testiden biblolar. Bir rafta ilginç bir komşuluk: Çin işi nakışlarla Marks ve Engels'in portre­leri."
Cem Yayınevi - 20 Eylül 1954
Reklam
"Özgür bir insanım ben, Sovyetler Birliği yurttaşıyım." -
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Cem Yayınevi
"Halk' kavramı fiziksel emeğin üstünlüğüyle bağım­lı bir şey. İkiyüzyıl sonra "halk" kavramı var olmayacak artık. Başka bir şey olacak artık." -
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Cem Yayınevi - 30 Ekim 1953
"Şimdi yeni bir insan yetişiyor Sovyetler Birliğinde. Bu insan, tüm halklara örnek olacaktır. Bu bakımdan, bu insanın ruhunun oluşma süreçlerini, iç dünyasının ayırıcı özelliklerini sah­nede ve ekranda göstermek, sorumluluk taşıyan, soylu bir çalışmadır."
Sayfa 34 - Cem Yayınevi - 23 Ekim 1953 - Sovyet Yazarlar Birliğinin oyun yazarlığına ilişkin XIV. genel toplantısı.
"Sık sık yürek ağrısından yakınıyor. Sağlığının ciddi bozukluğu, karanlık düşünceler uyandırıyor onda. Doğrudan doğruya söylemiyor bunları, fakat örneğin, şimdi üzerinde çalıştığımız oyunu, tiyatroya, seyirci önüne bu sezon çıkarılması koşuluyla verme kararında yansıyor bu."
Cem Yayınevi - 8 Ekim 1953
Reklam
Oyunu üzerinde birlikte çalışırken Nazım, oyun ya­zarı olarak, «söz» üzerine düşüncelerini anlattı. «Bir oyunda başta gelen şey söz'dür. Olay söz yoluyla olmalıdır. Öz, sözler arasındaki ilişkidedir. İmge sözle yaratılır."
Sayfa 21 - Cem Yayınevi - Moskova, 22 Eylül 1953
"Dar gelir bizim sahnelerimize Sandıktan salonları özel mülkiyetin. Bize alanlar gerek, Yığınlar kahkahalarla Gülebilsin diye. Kızıl Meydan!.." -
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Sayfa 12 - Cem Yayınevi - Büyük Tiyatro - 1923 - (*)
"İki devrimci şairin, Mayakovski ve Nazım Hikmet'in düşünsel ve ülküsel yakınlıklarıydı söz konusu olan. Ve bu ortaklık, onların imgesel anlatım arayışlarındaki yöneliş birliğini doğurdu."
Cem Yayınevi
"İki sözcükle Nazım Hikmet adının sadece ilk yarısını biliyorduk o dönemde ve «yoldaş Nazım» diye çağırıyorduk onu. «Nazım» adının doğru te­laffuzunu ve imlasını sonradan öğrendik. Ben daha son­ralarıda «yoldaş Nazım» diye çağırdım onu hep."
Cem Yayınevi
Mayakovski'nin en çok hangi şiirlerini seviyorsunuz? Sevgilinin gözlerinin mi, burnunun mu daha çok devildiği nasıl söylenebilir? Mayakovski'yi tepeden tırnağa severim.
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.