Güzife Sabri, Osmanlı Adalet Bakanlığı'nda memur olan Salih Reşat'ın ve eşi Nigar'ın kızı olarak 1886 yılında İstanbul'un Fındıklı semtinde dünyaya geldi. İstanbul'un Çamlıca semtinde büyüdü. Sonraki yıllarda, Babasının, Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid'in (1876–1909) despotizmine karşı çıkması sonucu, babasının sürgüne gönderilmesi nedeniyle İstanbul'dan ayrılarak ailesiyle birlikte Anadolu'ya taşınmak zorunda kaldı. Hoca Tahir Efendi'den edebiyat dersleri aldı. Eğitiminin büyük bir kısmını özel dersler oluşturdu.
Çoğunlukla İstanbul'da geçen duygusal aşk romanları yazdı. Küçük yaşta Beyoğlu'nun ilk noteri Ahmet Sabri Aygün ile evlendi. Kocası, karısının öne çıkmasından rahatsızlık duydu. Öğretmenlerinin tepkisi yeterli gelmeyince eşi de onun yazılarına karşı çıktı. Ancak coşkusu onu yazmaktan alıkoyamadı. Geceleri ve gizlice yazmaya devam etmek zorunda kaldı. Kısa bir süre sonra kocası öldü. Kocasının beklenmedik ölümü onda derin izler bırakmıştır. Güzide Sabri, edebiyat tarihinde hüzünlü bir hayat yaşayarak ömür boyu mutsuz kalan bir kadın yazar oldu.
İlk romanı Münevver 1899'da Hanımlara Mahsus Gazete 'de tefrika edildi ve 1901'de kitap olarak basıldı. Bu ilk roman Sırpçaya da çevrildi. Bazı yazı ve şiirlerini “Güzide Osman” ve “Güzide” müstearlarıyla neşretti. Bir sonraki romanı Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi 1905 yılında yayımlandı ve Ermeniceye çevrildi. Nedret romanı Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi eserinin devamı niteliğindedir. Bazı eserlerinden sinema filmi de yapıldı. Hem Osmanlı İmparatorluğu hem de Cumhuriyet dönemlerinde aktif ve popüler bir yazar olduğu söylenebilir.
Bu dönemde Recaizade Mahmud Ekrem (1847–1914) ve öğrencilerinin oluşturduğu Servet-i Fünun ("Bilgi Zenginliği") akımı edebiyata damgasını vurdu. Güzide Sabri, harekete katılmayan ve kendi çizgisinde kalan yazarlardan biridir. Yeni edebiyat akımının içinde yer almamasına rağmen yaygın üne sahip Türk yazarlar arasında ilk kadın romancılardan biri olarak kabul edilir. Eserlerini herhangi bir edebiyat camiasına üye olmaksızın Servet-i Fünun ve "Milli Edebiyat"ın diğer dergilerinde yayımladı.
1946 yılında Giresun'da öldü.
Eserleri
Münevver (1901)
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrûkesi (1905)
Nedret (1922)
Yaban Gülü (1926)
Hüsran (1928)
Hicran Gecesi (1930)
Gecenin Esrarı (1934)
Necla (1941)
Mazinin Sesi (1944)