Yorgunluk… Bu çok çalışmanın, gece gündüz ceht etmenin, ilim öğrenmenin, iyiliği emredip kötülükten alıkoymanın getirdiği bir yorgunluk değil. Bu yorgunluk çalışmamaktan, bilmemekten, inanmamaktan doğuyor.
Vaktimizin değerini bilseydik suya ekmek doğrardık. Böyle yapardı Davud-et Tâi. "Nitekim fazla çiğnemek zaman kaybettiriyor! Bir lokma çiğneyinceye kadar, birçok ayet-i kerime okuyabilirim! Niçin zaman zâyi edeyim!" derdi. İşte vaktin kiymetini bilmek...
Her medeniyetin kendi mahsus bir ruhu vardır. Her
türlü fikir, her türlü hayat tarzı bu ruhtan devşirilir.
Bu “yaratıcı ruh” İslâm medeniyeti için her daim İslâm dini olmuştur.
"Son zamanlarda kimi kesimler tarafından
“dar zihinli” naraları ile hedef tahtasına
koyulan Mehmed Zahid Kotku Hazretleri'ne hücum eden mezkûr had bilmezlere ise Üstâd Necip Fazıl’ın bir sözüyle cevap veriyoruz; “Davası olmayan fikir işsizi, sadece dedikodu yapar.”