Dış dünyaya karşı neşeyle gülüyor, insanları da güldürüyordum ama aslında böylesi karanlık bir yüreğim vardı.’ diyor Osamu Dazai. Bu cümle Jean-Louis Fournier’in komedyen olduğunu öğrenip, nereye gidiyoruz baba? Kitabını okuduğumda aklıma geldi.
Yazar ; Hem fiziksel hem de zihinsel engelli iki oğlu Mathieu ve Thomas’la yaşadıklarını, anılarını, hayallerinin nasıl yıkıldığını, hayatında dile getiremediklerini günlük niteliğinde kaleme almış.
Her cümlesinde, her kelimesinde acısını hissettim. Onun yerinde olsaydım ben ne yapardım? Dışardan bakınca başkalarının yaşadıklarını ne kadar kolay geliyor bize, ne kadar basit geliyor.
Tüm anne-babalar çocuğunun sağlıklı olmasını, mutlu olmasını ister fakat bu dünyada herkesin sınavı başkadır, herkes farklı yerlerden yara almıştır. Fournier ‘Çok iyi bir baba olmadım. Çoğu kez size katlanamıyorum, sizi sevmek zordu. Size peygamber sabrı göstermek gerekiyordu, ben de peygamber değilim." diye yazmış. Bence çok seviyordu, çok üzülüyordu, çok acı çekiyordu ve bu normaldi.
Herkesin mutlaka okuması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum.