Sosyolog Frank Furedi, "Nereye gitti bu entelektüeler?" isimli bu kitabında, düşüncenin salt düşünce olarak kendi başına bir amaç olduğu, gerçeğin peşinde olmanın yeter anlamı barındırdığı bir dünyadan giderek uzaklaştığımız günümüzde, çağdaş düşünceye, kültüre, kitaba, araştırmaya, okumaya, üniversiteye verilen anlam ve değerin hiçbir dönemde olmadığı kadar sıradanlaştığını ve tüm bunların, asıl amaçlarını kaybederek ekonomik, ideolojik birtakım araçlara dönüştüğünü ve bu dönüşümün nasıl olduğunu ve günümüzde nasıl devam ettiğini ele alıyor.
Bilgiyi bilginin kendisi için değerli gören, bilginin, düşüncenin ve gerçeğin peşinde olmayı barındıran entelektüellik günümüzde yerini Arthur Schopenhauer, "zihinsel ihtiyaçları olmayan kişi" olarak tanımladığı ve Furedi'nin kitapta açık bir kültürden mahrum, ilgileri maddi ve sıradan olan kişi olarak ele aldığı philistin'e (philistine) bırakmıştır.
Furedi, bilginin kendisine bilgi için değer veren, her daim gerçeğin ve düşüncenin peşinde koşmanın sadece bu uğraş doğrultusunda anlamlı olduğunu düşünen entelektüellerden, günümüzde zihinsel herhangi bir uğraştan yoksun veyahut tüm bu uğraşları ticari bir çıkar ya da başka bir pragmatik unsur ile yapan insanlara nasıl gelindiğini ve günümüzde entelektüellikten uzaklaşmakta nelerin etkili olduğunu tartışarak entelektüellikliğin giderek kayboluşunu konu alıyor.