Neye İhtiyacım Var? sözleri ve alıntılarını, Neye İhtiyacım Var? kitap alıntılarını, Neye İhtiyacım Var? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşüncelerimize bağlı olarak yaşadığımız olumsuz duygular aslında gerçeğin farklı olmasını istemekten kaynaklanır. Acıyı yaratan düşüncelerimiz değil, o düşüncelere körü körüne inanmamızdır; yani düşünce alışkanlıklarımızdır.
Psikolojik ihtiyaçlarımızın hepsini ilişki içinde karşılarız. Kişiyi çevreden bağımsız olarak görmek veya çevreyi kişiden ayrı ele almak mümkün değildir.
Geçmişteki yaşantılarına göre davranan kişiler ne yaptıklarınn farkında olmadıkları için kendilerine düşen payı görmezler ve davranışlarını, tutumlarını ya da tavırlarını değiştirmeyi akıllarına bile getirmezler. Bunun yerine geçmişte kendilerini güvende hissettikleri ve kendilerini koruyabildikleri aynı yolları kullanmaya devam ederler. Yakınları onlara farklı davranış tutum ya da tavırlar hakkında önerilerde bulunsalar bile bunları nasıl gerçekleştirebileceklerini bilmediklerinden bu önerilere uymazlar, hatta tüm önerileri geçersiz kılacak bahaneler yaratabilirler. Diğer taraftan eğer farklı davranırlarsa neyle karşılaşacaklarını bilememek onları çok korkutur. Bilinmezlik elbette korkutucudur, ancak bu kişiler sürekli felaket senaryoları geliştirdiklerinden gerçekçi değerlendirmeler yapamayabilirler. Bunun sonucu olarak da, ihtiyaçlarını karşılamak için değişen koşullara uygun yeni yollar denemektense geçmişteki yaşantılarından öğrendiği yolları kullanmaya devam ederek kendilerini "güvende" ama mutsuz hissederler. Bazen geçmişten gelen izler nedeniyle kişinin tepkileri orijinal ihtiyaçtan o kadar uzaklaşır ki, bu tepkileri ile ihtiyaçları arasındaki bağlantıları görmesi çok zor olabilir. Kısaca geçmişten gelen izler nedeniyle kişi ne "hangi" ihtiyacını ne de "nasıl" karşılayacağını bilebilir.
sevgi insanları birbirine bağlayan, güvende hissetmemize yol açan, bizi yalnızlıktan koruyan ve hem motive eden hem de daha iyi biri olmamızı sağlayan bir duygudur.
Aslında hep var olan, ama son yıllarda iyi ki üzerinde sıklıkla durulan “zorbalık” kavramı da hem çok üzücü hem çok acımasız hem de kişiyi gerçekten “mağdur” eden bir duruma işaret etmektedir. Bununla birlikte, zorbalığa uğrayan kişinin de alması gereken sorumluluklar vardır. “Bu durumda ben ne yapabilirim”, "Nasıl bir yol izleyebilirim?", “Kimlerden yardım isteyebilirim?” gibi sorulara vereceğimiz yanıtlarla, hukuki destek alarak, ilgili kurumlara başvurarak ya da uygun profesyonel yardımlara ulaşarak kendimizi bu mağdur durumundan çıkarabiliriz.
Yapılan iş her ne olursa olsun, başarılı olabilmeyi belirleyen en önemli etkenlerden birinin onu yapmaktan keyif almak olduğu pek çok çalışmada ortaya konmuştur.
Küsmeyi yani teması, iletişimi kesmeyi kim, ne zaman, nasıl "hak eder"? Biz küstüğümüzde neyi "hak ediyoruz"? İletişimi keserek hangi ihtiyacımızı, nasıl karşılamayı umuyoruz? Karşılayabiliyor muyuz gerçekten? Unutmamalıyız ki psikolojik ihtiyaçlarımızı ancak çevreden, yani bir başkasından karşılayabiliyoruz. Küstüğünüzde sevildiğinizi, takdir edildiğinizi, ait olduğunuzu ya da güvende olduğunuzu hissediyor musunuz? Hissediyorsanız mesele yok, doğru yoldasınız. Ama hissetmiyorsanız, küsmek ihtiyaçlarınızı karşılamak için işlevsel bir yol değil demektir; başka yollar denemelisiniz.
Bu (memnuniyetsiz) kişiler, genelde gerçek ihtiyaçlarının farkında değildirler ve farkında olmadıkları için de bu ihtiyaçlarını karşılayacak yolları, alternatifleri arayıp bulmak için enerji harcamazlar. Bunun yerine ya kendilerini ya da diğerlerini sürekli eleştirirler. Kendilerini ve içinde bulundukları durumları diğerleriyle karşılaştırmayı alışkanlık haline getirmiş olan bu kişiler, yaptıkları karşılaştırmaları da kendilerini ve durumlarını geliştirme yolu olarak değil, aksine şikâyet etme ve kendilerinin ne kadar çaresiz ve mağdur olduklarını dünyaya ilan etme yolu olarak kullanırlar. Zaten genellikle de kendilerini memnun etmenin sorumluluğunu başkalarına yükleyerek kendi sorumluluklarını görmezden gelirler.