Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Neye İhtiyacım Var?

Ceylan Daş

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bazı kişiler kendilerini oldukları gibi ortaya koyduklarında beğenilmeyeceklerini, sevilmeyeceklerini düşünerek bundan kaçınırlar. Eğer bağ kurarlarsa, sonrasında çok üzüleceklerine inanırlar ve bu ihtimali ortadan kaldırmak için ilişki kurmazlar. Yakın ilişki kurma ile ilgili kaygı yaşayanlar diğer insanlara yakınlaşmazlar, hatta onları kendilerinden uzaklaştırarak sabote ederler. Bu kişiler terk edilmekten ve reddedilmekten çok korkarlar. Dolayısıyla kendilerini yalnız ve yabancı hissetme pahasına diğerlerinden uzak dururlar ve diğerinin kendisine yaklaşmasına izin vermezler.
Unutmamalıyız ki duygular iyi/kötü, mantıklı/mantıksız olarak değerlendirilemezler, çünkü her duygu bize sadece bir ihtiyacın karşılanıp karşılanmadığı hakkında bilgi verir. Süreç şu şekilde gelişir: Duygular ortaya çıkar, duyguların farkına varılır, sahiplenilir, ihtiyacı karşılamak üzere harekete geçilir, ihtiyaç karşılanır ve başlangıçta ihtiyaç karşılamak üzere bizi harekete geçiren duygular kaybolur,bunun yerine yeni duygular ortaya çıkar. Ortaya çıkan bu yeni duygular da farklı ihtiyaçlarımıza işaret eder ve bu yeni ihtiyaçları karşılamak üzere harekete geçmemizi sağlar. Bu noktada bize düşen, duygularımızı fark etmek, ortaya çıkış sebepleri üzerine düşünmek ve ihtiyaçlarımızı karşılamak üzere bizi harekete geçirmelerine izin vermektir.
Reklam
Bazı kişiler kaygı duygusundan kurtulmak için umursamaz olmayı, tehlikeleri görmezden gelmeyi seçerler. Bu kişiler, onları kaygılandıran olaylar gerçekleştiğinde bile hiçbir şey hissetmemeye çalışır, yani duygularını bastırmayı tercih ederler. Oysa kaygımızı fark etmemek, kaygılandığımız şeylerle karşı karşıya geldiğimizde çaresiz kalmamıza sebep olur. Çaresiz kaldıkça daha çok kaygılanır ve daha da çaresiz kalırız. Sonuçta bu bir kısırdöngüye dönüşür, tembelliğe ve yapılması beklenen işlerin ertelenmesine neden olur.
Harvard Üniversitesi tarafından yapılan uzun soluklu bir çalışma da uzun ve mutlu bir hayatın sırrının kazanılan para veya elde edilen şöhretle ilgisi olmadığını gösteriyor. Sağlıklı ve mutlu bir ömrün sırrı; ailemiz, arkadaşlarımız ve partnerimizle olan ilişkimizin sağlamlığına dayanıyor, yani sağlıklı ve gerçek insan ilişkilerine. Bir başka önemli araştırma da mutluluk için sağlıklı, derin ve güçlü insan ilişkilerine yani sosyalleşmeye ihtiyacımız olduğuna, ama sosyal medya üzerinden kurduğumuz “sözde” ilişkilerin tam bir doyum sağlayamadığına dikkat çekiyor. Bu konuda yapılan farklı araştırmaların vardığı ortak sonuç, mutlu olmamızın yakın ilişkilerimizin kalitesine bağlı olduğu.
Sayfa 27 - Mundi Kitap
Bernard Shaw, "Yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmayız oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız," der.
Sayfa 56 - MundiKitabı yarım bıraktı
Harekete geçmek...
Kendi ihtiyaçlarını karşılamak ya da ihtiyaçlarını karşılamakla ilgili sorumluluk almak, uygun yolları bulmak elbette kolay değildir. Hele de diğerini suçlamak, şansız olduğuna inanmak veya dünyanın, insanların kötü olduğunu iddia etmek çok daha kolayken... Mağdur, çaresiz olduğumuza inanmak ve bunu dünyaya ilan etmek varken harekete geçmek, yeni yollar denemek, farklı davranışlar sergilemek, emek, güç ve zaman ister. Bazılarımız bunu yapmaktansa diğerlerinin, dünyanın ya da şansımızın değişmesini beklemeyi daha uygun bulurlar. Elbette bu da bir yoldur ama ne yazık ki işlevsel bir yol değildir.
Sayfa 194Kitabı okudu
Reklam
Sağlıklı ve mutlu bir ömrün sırrı; ailemiz, arkadaşlarımız ve partnerimizle olan ilişkimizin sağlamlığına dayanıyor, yani sağlıklı ve gerçek insan ilişkilerine.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.