Halide Edip, Türk'ün Ateşle İmtihannda,
Müttefik milletlerinin “insan hakları”, “adalet” gibi değerleri vardır ama bunları Türklere tatbik edecekleri çok şüphelidir” der.
Mutlaka okuma listenize eklemenizi tavsiye edeceğim; zihin açıcı bir kitap. Olaylara ve olayların çoookkk arkasında olan temellere bakışınızı değiştireceksiniz ve sonrasında muhtemelen siz de başkalarına tavsiye edeceksiniz...
Tarih kitaplarından nefret ediyorsanız, tarihi neden bilmemiz gerektiğini bilmiyorsanız, tarih dersindeki bilgileri eğlenceli bulmuyorsanız bu kitap sizin için gerçekten okunması gereken bir kitap demektir.
Hatta bir adım ileri gidelim: Bu kitap kesinlikle ders kitabı olarak okutulması gereken bir eserdir. Çünkü Osmanlı tarihindeki anlamsızlaşan
Batıyı üstün kılan şey, Roma imparatorluklarının ve Papalığın merkezi yapısından milli devletlerin merkezi yapısına doğru ilerleyişin arasındaki dönemde, feodalite karmaşası içinde gelişen zihniyettir. İnsanların devlete kapıkulu olmadan, geniş bir oyun alanı içinde, önemli ve kazançlı işlerle bireysel olarak servet elde etme imkanını sağlayan anlayıştır. Zenginlik devlet eliyle değil, ancak kazanmak isteyen fertler ve o fertlerden oluşan ortaklıkların, yani şirketlerin sayesinde yaratılabilir. Devletin görevi ise kendileri için çalışan fertlerin eşit şartlarda rekabet etmesini, fertlerin edindikleri mal ve mülkün eşkıya ve dolandırıcılardan korunmasını, kişiler arasındaki anlaşmalara riayet edilmesini sağlayacak kanun hakimiyetini ve güvenliği temin etmektir. Fertler, ancak kanun hakimiyetinin sağlamlığı ve güvenliğin tavizsizliği ölçüsünde verimli olabilir. Batı, bu mirasın üzerine inşa edilen büyük, üniter ve milli devletler sayesinde üstünlük kazanmıştır.