Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nietzsche: Bir Ahlâk Karşıtının Etiği

Peter Berkowitz

Sayfa Sayısına Göre Nietzsche: Bir Ahlâk Karşıtının Etiği Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Nietzsche: Bir Ahlâk Karşıtının Etiği sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Nietzsche: Bir Ahlâk Karşıtının Etiği kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kesin yargılarında diretmeye cesaret edenler kendi ayakları üzerinde durarak bu yargıları ispatlamalıdır; kendi kesin yargılarına saldıracak cesaretleri olup olmadığını öğrenmek isteyenlerse Nietzsche okumalıdır.
Sayfa 15 - Ayrıntı Yayınları - Çeviri: Ertürk Demirel • ÖnsözKitabı okudu
Kesin yargılarında diretmeye cesaret edenler kendi ayakları üzerinde durarak bu yargıları ispatlanmalıdır; kendi kesin yargılarına saldıracak cesaretleri olup olmadığını öğrenmek isteyenlerse Nietzsche okumalıdır
Sayfa 15
Reklam
Kesin yargılarında diretmeye cesaret edenler kendi ayakları üzerinde durarak bu yargıları ispatlamalıdır; kendi kesin yargılarına saldıracak cesaretleri olup olmadığını öğrenmek isteyenlerse Nietzsche okumalıdır.
“Gott ist tot”
[...] tanrının ölümü artık elzem veya inanılır olmaktan uzaklaşmış bir tanrıya yapılan zoraki ibadeti anlatır ve daha önemlisi ahlakın doğal, ilahi veya rasyonel bir temeli olmadığının keşfedilmesini temsil eder. Bu, en azından tanrının öldüğünü ilan eden ve bu cinayeti tarihteki en büyük edim kabul eden (Şen Bilim 125) Nietzsche’nin delisinin görüşüdür. Nietzsche’nin delisi için tanrının ölümü ilk kertede bilgi ve yorumla ilgili sorular doğurmaz, daha ziyade öncelikle “tanrı olmaya” (ŞB 125) uygun o pek az sayıdaki insanın varolabilmesinin sarhoş edici olasılığını ve cesaret kırıcı zorunluluğunu doğuran ahlaki kriterlerin ezici yok oluşunu simgeler.
Sayfa 21
Genele bakılacak olursa, insan mükemmeliyeti Nietzsche için, insanlık durumunu yönlendiren nahoş zorunlulukla açıkça yüzleşmek, onu doğru şekilde kavramak ve istencin buyruğu altına sokarak alt etmek anlamını taşır.
Sayfa 24
mission accomplished.
Nietzsche kitaplarını açıkça sadece pek az okurun onu kavrayacağı umuduyla yazmıştır ve önsözlerinde bu umut pek çok yerde tezahür eder.
Sayfa 36
Reklam
Nietzsche’ye göre yaratıcı faaliyetlerin bir sıradüzeni mevcuttur ve bu sıradüzende yapacağın en yüce şey kendini yapmaktır ve kendini var etmenin nihai şekli kendini tanrı yapmaktır.
Sayfa 41
“Bizim bilime duyduğumuz inanç hâlâ metafizik bir inanca dayanıyor: Biz bilenler, biz tanrısız metafizik karşıtları bile bugün hâlâ binlerce yıllık bir inancın, aynı zamanda Platon’un inancı olan Hıristiyan inancının, tanrının hakikat ve hakikatin kutsal olduğu inancının yaktığı meşaleden alıyoruz ateşimizi.” (Şen Bilim 344)
Sayfa 44
Kısaca, Nietzsche’nin görüşleri eşit derecede ağır iki düşünce öbeği şeklinde birbiriyle yarışarak sürekli bir gerilim yaratır; birinci öbekteki görüşler uyarınca, dünya doğal, rasyonel veya kutsal bir düzenden yoksundur, ahlak insan yaratısıdır ve patolojidir, istenç hükümrandır. İkinci öbekteki görüşlerse, kozmosun anlaşılabilir bir mahiyeti vardır, tarih-üstü bir etik bir düzen mevcuttur ve bunlar hakkındaki bilgi sağlık, özgürlük ve asalet verir, diye ilan eder. Nietzsche’nin düşüncesine hayat veren ve hükmeden öğe, bu iki temel kesin yargı kümesi arasında yer alan ve çözümlenmeden kalan antagonizmdir.
Sayfa 57
Şiirin, tarihten daha felsefi olduğu konusunda Aristoteles’le mutabık olan Nietzsche, felsefeye hizmet etmesi için tarihi şiirleştirir.
Sayfa 60 - Tarih Etiği: Tarihin Yaşam için Yararları ve Zararları Üzerine
Reklam
Tarihin Yaşam için Faydaları ve Zararları kitabında Nietzsche;
[...] insanoğlunun görevinin unutmayı öğrenmek, “olmuş olan”ların insanoğlunun varoluş yükünü ağırlaştırdığını ve izlediği yolu şaşırttığını kavramak, “kendi varoluşunun temelde ne (hiçbir zaman şimdiki zamana erişemeyen bir geçmiş zaman kipi) olduğunu” kabul etmek ve tarihin akışı veya evrensel oluş hakkındaki bilgiyi alt edebilmek olduğunu işaret eder.
Sayfa 63
Nietzsche’ye göre her zaman büyük çoğunluğu oluşturan, işinin ehli olmayanlar ve beceriksizler anıtsal tarih yazmaya çalışınca, geçmişin yüce imgelerini, örnek alınacak ve aşılacak modellerden ziyade tapılacak putlara dönüştürürler.
Sayfa 66
“Felsefenin kanunu”nu yaşamın içinde edimlerle fiiliyata geçirme çabasından vazgeçilmiştir. Onun yerine, âlimler halka sergilemek için, bir zamanlar görkem dolu günler yaşadığı halde şimdi soyu tükenmiş durumdaki felsefi öğretilerin iyi muhafaza edilmiş mumyalarının içini doldurma ve bunları süsleme görevini üstlenmektedirler.
Sayfa 69
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.