Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

2018 Şubat

Nihayet - Sayı 38

Nihayet Dergi

Nihayet - Sayı 38 Sözleri ve Alıntıları

Nihayet - Sayı 38 sözleri ve alıntılarını, Nihayet - Sayı 38 kitap alıntılarını, Nihayet - Sayı 38 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birçok tecrübenin, güzelliğin, arayışın şehrine dönmek için gittiğim her yerde eğretiydi oturuşum.
Çünkü bizde işler biraz değişik yürüyor.
Parfüm reklamındaki gibi çarpışıp bir anda âşık olmak, bu tam bir Hollywood dayatması.
Reklam
"Helal" Aşkın Hâlleri (2)
Aşklarını helal kılan da galiba çoğunlukla onların kıyafetleri, sadece tesettüre uygun giyinmeleri değil, çiftlerimizin çoğunlukla nikâh ve düğün kıyafetleri içinde olmaları, o da yetmezse gelinlik ve damatlıkla camide arkalı önlü dua eder ya da namaz kılar vaziyette pozlar vermeleri, o da olmazsa.... Mescid-i Haram'da Kâbe-i Muazzama'nın karşısında birbirlerine sarılarak verilen pozlar. Ve bütün bu görselleri süsleyen aşkı ve evliliği kadere, duaya, nasibe, imana, sakala, abdestsiz bağlayan cümleler.
"Helal" Aşkın Hâlleri (4)
Çengelköy'de, ismi son derece absürt bir Osmanlıca terkip olan bir kafeye gitmek, dindar bireyin kendini metaların dünyasında arayıp bulma serüveninin bir parçasına dönüşmektedir bugün.
"Helal" Aşkın Hâlleri (5)
Dinin her şeyle bu denli kolayca bir araya gelebilmesinin, bir çikolatacının menüsünde de bir kahvecinin duvarında da Hz. Şems üzerine çok satan bir roman yazarak ünlenen yazarın televizyonda giydiği hırkanın üzerindeki Vav'larda ya da gene çok satan bir kitabın başlığında geçen Elif kelimesinde bütün gerilimleri silerek karşımıza çıkmasının verdiği rahatsızlıktır.
Kemal Sayar
Yaşlandıkça övgülere daha çok bağımlı hâle geliyoruz. Hz. Resul(sav), “Sizi övenlerin yüzüne toprak saçınız” diyor. Bu dünyada yapıp ettiğimiz şey ne için? Kendi zavallı benliğimizi büyütmek mi derdimiz? Yoksa kutlu bir ülkünün toprağının tozu olmaya mı talibiz?..
Reklam
Kemal Sayar
Dünyayı biteviye bir sahne olarak gördüğümüzde, oynamaktan kendimiz olmaya sıra gelmiyor. Mış gibi hayatların maskeli balosu. Bulunduğu her ortama göre renk ve fikir değiştiren bukalemun kişilikler. İnsan çağımızda hep yorgun: oynamaktan, örtmekten, gizlemekten, kendisi olmaya giden yolu yürüyememekten yorgun..
"Helal" Aşkın Halleri (3)
Artık semboller pazardaki metalara yapışmıştır, Elif kâh bir kitap kapağından kâh bir kafenin duvarından kâh bir yüzüğün üzerinden bizi selamlar.
Kemal Sayar
Ruh ayarı olmadan, ruhlar birbirine ayarlanmadan, insandan insana bir köprü kurulmuyor..
Doğarız kapılar açılır önümüzde, ölürüz kapanır kapılar geriye; iki kapı arasında geçen ömrümüz, yüzümüze açılıp kapanan kapıların bir toplamı neticede; her kapı hayat serüvenimizden bir hikâye, her kapı gönül dünyamızdan bir şiir değeri taşır böylece..
Sayfa 10 - Ömer LekesizKitabı okudu
Reklam
"Helal" Aşkın Hâlleri (1)
Paylaşımlar genelde genç çiftlerin, (neredeyse her zaman) tesettürlü kadınlar ile (bazen) sakallı erkeklerin "helal" aşklarını gösteren, üzerine "Kocam fakir ama bizim nikâhımız göklerde kıyıldı", "Bana da nasip et Allah'ım, helalim ile sana gelip avuç avuç dua etmeyi" gibi cümlelerin yazılı olduğu fotoğraflar.
Wattpad uygulaması ile "edebiyatsız edebiyatın", "ergen romantizminin" popüler olmasına, henüz reşit olmayan gençlerin yazdıkları "kitabımsı"ların yok satmasına, dahası bu kitabımsıların dizilere, filmlere, uyarlanmasına ve buna bağlı olarak, daha çok "yazarımsı"nın türeyişine şahit oluyoruz.
Sayfa 28 - Beyza KarakayaKitabı okudu
Kapitalizmden önceki iktisadi sistemler insanın karnını doyurmaya çabalarken, kapitalizm onun "gözünü doyurmaya" öncelik verdi.
Sayfa 5 - Mustafa ÖzelKitabı okudu
Sombart'a parmak ısırtan Balzac
Balzac, bir iki paragrafta son birkaç yüzyılın iktisat sosyolojisini özetliyor: 1. Prekapitalist insan, rahat bir hayat için gerekli olandan daha fazlasını kazanma peşinde değildir. 2. İşler yavaş ve rahat biçimde yapılır, kimse kendini fazla yormaz. 3. Kapitalizm, hızlı üretim demektir; artık uykular bölünmüştür. 4. Raklama başvurulmakta, dolayısıyla ürünlerle beraber alıcıları da üretilmeye başlanmaktadır. 5. Müşteriyi ikna girişiminde, mağaza vitrinleri ticaretle güzel sanatların birleştiği bir sergiye dönmektedir. 6. Modaya uygunluk ve ucuzluk, eski devir alışverişinin can damarı olan mağaza mevkii anlayışını temelden değiştirmektedir.