Okunması keyifli kitaplardan daha önce yazarın kitaplarını pek okumasam da ilk bu kitabını okudum bazen üzülüp bazen sevinilen bir kitap ve gayet güzel ve keyifliydi
Dünya ve Fransız Edebiyatının en büyük isimlerinden,romantizm akımının öncülerinden ‘Victor Hugo’nun yazdığı bu eserde;19.yy Fransız toplumunu,Ortaçağdan gelen gotik mimariyi ve özellikle Paris’in simge yapılarından Notre Dame Katedralinin önemini ayrıntılı şekilde anlatan bir eser.
Paris,kitabın ana karekteri olarak karşımıza çıkıyor .Paris detaylı bir şekilde tasvir ediliyor.
Kitapta kilisenin zangoçu Quosimodonun çingene kızı Esmeraldaya olan aşkı kitabın diğer konusuydu.Bu kısımda etkileyici gelmedi bana.
Matbaanın Fransa’ya gelmesiyle el yazmalarının yok olmaya başlaması,Katedrallerin gotik mimariyle bezenmiş heykelller yerine dümdüz dini yapıların inşa edilmesine dikkat çekerek mimarinin insan üzerinde ki etkisine değinmesi hoşuma giden kısımlarıydı.Cadıcılık,büyücülük ve karşıt kavramlarını birlikte aktarması bize çağın gelişimi ve değişimi hakkında bilgi veriyor.
Kitapta çok fazla isim olması karışıklığa sebep oluyor.
Çok büyük hevesle başladığım bu kitap beklentimi asla karşılamadı.Sefilleri yazan bir Victor Hugo değildi sanki.