Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun istiklalden yoksun millet,medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülemez.
Yabancı bir devletin koruyup kollayıcılığını kabul etmek insanlık vasıflarından yoksunluğu,güçsüzlük ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir.Gerçekten de bu seviyesizliğe düşmemiş olanların,isteyerek başına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez.
Halbuki Türk'ün haysiyeti,gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür.Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!..
Bu son sözlerimi özetlemek gerekirse, diyebilirim ki, ben ulusun vicdanında ve geleceğinde sezdiğim büyük gelişme yeteneğini, bir ulusal sır gibi vicdanımda taşıyarak, yavaş yavaş bütün toplumumuza uygulatmak zorundaydım.
Efendiler, tarih itiraz edilemez bir şekilde ispatlamıștır ki, büyük davalarda başarı için sarsılmaz bir yetenek ve güce sahip bir önderin varlığı șarttır.
M. K. ATATÜRK