Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Obsesyon Sözleri ve Alıntıları

En Eski Obsesyon sözleri ve alıntılarını, en eski Obsesyon kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Güya çağ üstüne çağ atlamaktaydık ama ortada yoktu bir şey. Ceplerimiz/midelerimiz boştu. Her zamankinden farklı olarak bir de borçluyduk; sayısını hicbirimizin hesaplayamayacağı kadar taksit taksit borç.
Birkaç vücut hamlesi, bir iki kafa darbesiyle girebildim metrobüsten içeri. Otobüs gelmeden arka cebindeki cüzdanı alıp ön cebime koyduğum için rahattım. Cebimi yoklayan olursa havasını alacaktı. Bir işkenceydi bu araçlara binmek.
Sayfa 19 - DkKitabı okudu
Reklam
Bu dünyanın başında Amerika gibi bir bela varken, isterse dünyanın bütün geri kalanı bir araya gelsin, yine de baş edemezlerdi.
Sayfa 23 - DkKitabı okudu
"Sıkıntı ne?" dedi yeniden; halkım bu aralar da bunu tutturmuştu işte, her şey sıkıntı var ya da yok şeklinde dile geliyordu. Ne meraklıymışız anonim bir dil tutturmaya kardeşim, hayret bir şey!
Sayfa 24 - DkKitabı okudu
Bir musibet bin nasihatten daha fazla koyarmış adama…
Sayfa 25 - DkKitabı okudu
İstiklal yükünü almıştı yine. Bu cadde için dünyada saat fark etmiyordu artık. Hep doluydu. İğne atılsa belki yere düşerdi ama anında ezilir, eğilir bükülür ve kimselere hayrı olmazdı artık.
Sayfa 26 - DkKitabı okudu
Reklam
Caddenin zemini yine oynak taşlarla doluydu. İslamcı belediyeler yollara taş döşemeyi becerememişti bir türlü. Aslında yakından ve ayrıntılı bakılsa, hiçbir şeyi beceremedikleri de görülebilirdi. Bu da normaldir. Çünkü iş verdiklerinin / işe aldıklarının bir tek onlardan olup olmaması mühimdi, bu yüzden de kadroların tamamı iş bilmezlerden müteşekkildi.
Sayfa 26 - DkKitabı okudu
En çok da kızımın yokluğu dokunmuştu bana. Ama alışıyor be, bu dünyada hiç kimse alışamadım demesin bana.
Sayfa 36 - DkKitabı okudu
Ne söylerlerse söylesinler, kimse inanmıyordu. O taraklarda bezim olmamasına rağmen Gezi'ye gitmiştim ve bunu net bir biçimde öğrenmiştim. Artık onlara inanmıyorduk! Hiçbirimiz hem de.
Sayfa 38 - DkKitabı okudu
Hayat işte, hepimizin önünde koşuyor. Dünya dönmüş, dönmüş ve elde ne var ne yok, her şeyi internete yığmıştı. Artık ne ararsan oradaydı; tam hep denildiği gibi, tek tuşla ve üstelik bedava. Neyseki benim gibi ille de plağın kendisi, ille de kağıdın kendisi diye yırtınan manyak hala çoktu da bu iş zayıf da olsa dönmeye devam ediyordu.
Sayfa 40 - DkKitabı okudu
Reklam
Bu adamların adı "iyi çalışıyorlar"a nasıl, ne zaman çıkmıştı? Neredeyse yaptıkları her şey insanın elinde kalıyordu; asfaltlar çatlıyor, yollar göçüyordu.
Sayfa 45 - DkKitabı okudu
Sözde kriz kapıda deyip duruyorlardı. Güya üretim durmuş da her yer işten adam çıkarıyormuş filan; peki kardeşim, nasıl oluyor da herkes birden alışveriş kuyruğuna giriyordu?
Sayfa 56 - DkKitabı okudu
Şeriatı kendisine şiar edinmiş birilerinin yapacağı da bu kadardı tabii. En büyük binaların balkonlarından klimalar taşıyordu ya da uydu antenler. Altları da naylonlarla dolanmış paketler halinde kafeler, lokantalar. Layıktır bize; o kırılası ellerimizle biz vermiştik bütün oyları.
Sayfa 56 - DkKitabı okudu
İşin ılımlısına da hiçbir zaman inanmadım, "her görüşe ve her inanca saygılıyız" yalanlarına da. Heriflerin derdi bizi İran yapmaktı; olmadı Katar ya da Suudi Arabistan.
Sayfa 59 - DkKitabı okudu
Din, zenginler daha fazla zengin olsun diye vardı. Bitmeyen kavga da din için yapılmış gibi görünürdü ama aslında para içindi. Hep böyleydi!
Sayfa 59 - DkKitabı okudu
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.