Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Obsesyon Sözleri ve Alıntıları

Obsesyon sözleri ve alıntılarını, Obsesyon kitap alıntılarını, Obsesyon en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İşin ılımlısına da hiçbir zaman inanmadım, "her görüşe ve her inanca saygılıyız" yalanlarına da. Heriflerin derdi bizi İran yapmaktı; olmadı Katar ya da Suudi Arabistan.
Sayfa 59 - DkKitabı okudu
Zordu be! Gün geliyor, insan kendi kendisiyle dahi başa çıkamıyordu. Zordu. Kendini oluruna bırakmak da zordu, didiklemek de.
Reklam
Bir de bu vardı. Hiç kimseyi, hiçbir yeri kendimize layık bulmamaya başlamıştık.
Sayfa 115 - DkKitabı okudu
Şeriatı kendisine şiar edinmiş birilerinin yapacağı da bu kadardı tabii. En büyük binaların balkonlarından klimalar taşıyordu ya da uydu antenler. Altları da naylonlarla dolanmış paketler halinde kafeler, lokantalar. Layıktır bize; o kırılası ellerimizle biz vermiştik bütün oyları.
Sayfa 56 - DkKitabı okudu
İflah olmaz bir hastalık olmuş, sarmıştı herkesi bu alışveriş işi. Al da al.
Sayfa 141 - DkKitabı okudu
-Akrabanın akrabaya ettiğini akrep etmez demişler, tevekkeli. -Aynen öyle. Ne akrep ne de yılan eder. Masum kalır bu hayvanlar.
Sayfa 139 - DkKitabı okudu
Reklam
Ne söylerlerse söylesinler, kimse inanmıyordu. O taraklarda bezim olmamasına rağmen Gezi'ye gitmiştim ve bunu net bir biçimde öğrenmiştim. Artık onlara inanmıyorduk! Hiçbirimiz hem de.
Sayfa 38 - DkKitabı okudu
En çok da kızımın yokluğu dokunmuştu bana. Ama alışıyor be, bu dünyada hiç kimse alışamadım demesin bana.
Sayfa 36 - DkKitabı okudu
Caddenin zemini yine oynak taşlarla doluydu. İslamcı belediyeler yollara taş döşemeyi becerememişti bir türlü. Aslında yakından ve ayrıntılı bakılsa, hiçbir şeyi beceremedikleri de görülebilirdi. Bu da normaldir. Çünkü iş verdiklerinin / işe aldıklarının bir tek onlardan olup olmaması mühimdi, bu yüzden de kadroların tamamı iş bilmezlerden müteşekkildi.
Sayfa 26 - DkKitabı okudu
Bir musibet bin nasihatten daha fazla koyarmış adama…
Sayfa 25 - DkKitabı okudu
Reklam
"Sıkıntı ne?" dedi yeniden; halkım bu aralar da bunu tutturmuştu işte, her şey sıkıntı var ya da yok şeklinde dile geliyordu. Ne meraklıymışız anonim bir dil tutturmaya kardeşim, hayret bir şey!
Sayfa 24 - DkKitabı okudu
Birkaç vücut hamlesi, bir iki kafa darbesiyle girebildim metrobüsten içeri. Otobüs gelmeden arka cebindeki cüzdanı alıp ön cebime koyduğum için rahattım. Cebimi yoklayan olursa havasını alacaktı. Bir işkenceydi bu araçlara binmek.
Sayfa 19 - DkKitabı okudu
:D
Metrobüsün içinde nefes dahi alamıyordum. İyi ki de öyleydi. Zorla alabildiğimde, kesif bir ter kokusu soluyordum. Yalnızca ter de değil, pislik kokusu.
Sayfa 216 - DkKitabı okudu
Güya çağ üstüne çağ atlamaktaydık ama ortada yoktu bir şey. Ceplerimiz/midelerimiz boştu. Her zamankinden farklı olarak bir de borçluyduk; sayısını hicbirimizin hesaplayamayacağı kadar taksit taksit borç.
Ne kadar kolay değişir olmuştuk ya, hem de topumuz birden. Birileri bir yerden nasıl olmamız gerektiğine karar mı veriyordu, neydi? Sanki bir düğmeye basılıyor ve biz yükseklerden birilerinin aldığı karara koşa koşa uyuyorduk.
Sayfa 83 - DkKitabı okudu
38 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.