Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ok, Balta ve Mancınık

C.W.C. Oman

En Yeni Ok, Balta ve Mancınık Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Ok, Balta ve Mancınık sözleri ve alıntılarını, en yeni Ok, Balta ve Mancınık kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bizans taktik sisteminin başlıca özelliği harekâtta kullanılan birimlerin küçük olmasıydı. Bu, yüksek bir disiplin ve talim derecesinin işaretiydi. Batı ordusu her biri binlerce adamdan oluşan iki ya da üç muazzam kıta halinde toplanma hatasını sürdürürken, aynı güçte bir Bizans ordusu pek çok bölüme ayrılıyordu.
Sayfa 48 - Kitap Yayınevi
Türkler, "her türlü pusu ve manevraya yatkın," keşif kollarını yerleştirirken de çok dikkatli oldukları için sürpriz saldırılarla nadiren karşılaşıyor, hatta hiç karşılaşmıyorlardı. Ne var ki eşit konumda ve açık alanda yapılan bir savaşta, onlara hemen yaklaşması ve uzaktan karşılıklı ok atışına girmemesi tavsiye edilen Bizans ağır süvarisi tarafından alaşağı edilebiliyorlardı. Düzenli piyadeyi yaramıyor, aslında piyadeye saldırmaktan kaçınıyorlardı, çünkü Bizans yaya okçularının yayları onların kısa silahlarına kıyasla daha uzun menzilliydi. Dolayısıyla bu yaya okçular, düşman atlarını önceden vurabiliyorlardı. Türklerin üzerlerindeki zırhlar atlarını değil sadece kendi vücutlarını koruduğu için bir anda atsız yani tamamıyla çaresiz bir durumda kalabiliyorlardı. Bozkır göçebesi asla kendi ayakları üzerinde savaşma alışkanlığı edinmemiştir. Dolayısıyla Türklerle atsız savaşmak tercih ediliyordu; ancak, hızlı toparlanabildikleri için takip sırasında daima dikkatli olmak ve askerlerin kaçmasına izin vermemek gerekiyordu.
Sayfa 38 - Kitap Yayınevi
Reklam
Savaş sanatının Karanlık Çağlar’daki durumunu, keşişlerin kroniklerinden ve halk şarkılarından, Bizans tarihçilerinin rastgele yaptıkları göndermelerden, tezhipli yazmalardaki tuhaf çizgilerden ya da savaşçıların mezarlarında bulunan küflü kalıntılardan çıkarmak gerekir.
Sayfa 24 - Kitap Yayınevi
Hunlar sayılarıyla, hızlı hareket yetenekleriyle, düşmanın yaklaşmasına izin vermemek için sürekli yağdırdıkları oklarla, aşılması zor süvari gücünün bir diğer ifadesiydi. Taktik bakımından Hunlar Alp Arslan'ın, Cengiz'in ve Timur'un ardındaki yığınların prototipleriydi.
Sayfa 20 - Kitap Yayınevi
Roma piyadesinin yavaş yavaş bozulması ve dolayısıyla bu sınıfın zamanın generalleri tarafından ihmal edilmesi bir felaketle doruğa çıktı. Askeri tarihçi Ammianus Marcellinus'un yaptığı yerinde bir kıyaslamayla, Hadrianapolis Savaşı (MS 378) Cannae katliamından (MS 216) beri bir Roma ordusunun uğradığı en korkunç yenilgiydi. İmparator Valens, bütün yüksek rütbeli subayları ve kırk bin adamıyla birlikte savaş meydanında öldü. Aslında Doğu Roma ordusu neredeyse tamamen yok edilmişti, bir daha da asla daha önceki biçimiyle örgütlenmedi.
Sayfa 16 - Kitap Yayınevi
Savaş sanatı basitçe, "bir komutanın karşısındaki güçleri yenmesini sağlayan sanat" olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla birçok konuyla yakından ilişkilidir; strateji ve taktik sadece diğerlerine göre biraz daha önemli olan iki konudur. Savaş sanatı, disiplin, örgütlenme ve silahlanmanın yanı sıra, bir ordunun fiziksel ya da moral etkinliğini artırmak için başvurulabilecek her yolu eninde sonunda araştıracaktır.
Sayfa 12 - Kitap Yayınevi
Reklam
Osmanlı Savaşta Gerileme Nedenleri
Süleyman'ı saltanatından sonra Osmanlıların askeri becerilerini sürdürme gücü bakımından çağdaşlarının gerisine düşmelerinden kaynaklandı. Bu değişimle, yeniçerilerin yavaş yavaş bir ordudan bir kasta dömilmeleri arasında bağlantı kurulabilir. Ayrıca unutulmamalıdır ki, Hıristiyanlığın sınırları artık, Belgrad gibi büyük önem taşıyan, tecrit edilmiş tek bir kaleyle değil, güçlü şehirlerden oluşan ikili ve üçlü bir hatla korunuyor ve bu hattın varlığı Türklerin bir önceki yüzyılda olduğu gibi hızlı ilerlemelerini ve tek bir başarılı savaş ya da kuşatmayla sonuç almalarını zorlaştırıyordu.
Osmanlı - Top 2
Çok sayıda top öne çıkarılıyor ve süvarinin top aralarındaki boşluklardan ileri fırlamasını önlemek için birbirine zincirleniyordu. Bu sistemin atlı sayısı bakımından üstün bir düşmana karşı hem Mercidabık 1516 hem de Çaldıran 1514 büyük bir başarıyla uygulandığı söylenir.
Osmanlı ve Top
Sultanlar topun önemini anlama bakımından da çağlarının ilerisindeydiler. Konstantinopolis'in 2.Mehmet tarafından zaptı, muhtemelen sonucun topçunun gücüyle belirlendiği ilk büyük olay oldu.
Macaristan - Osmanlı
Osmanlı sultanlarının en korkulu düşmanı Macaristan idi. Macar kralları, Balkan Hıristiyanlığının tamamını Türklere karşı birleştirecek yerde, Sırpları ve Bulgarları Roma Katolikliğine kazanmaya çalışıyorlardı. Macaristanın askeri örgütlenmesi Türklerle başa çıkmaya uygundu. Bütün Avrupa uluslar içinde sadece Macaristan atlı okçulardan oluşan bir güce sahipti.
87 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.