Olağanüstü Masallar sözleri ve alıntılarını, Olağanüstü Masallar kitap alıntılarını, Olağanüstü Masallar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
CHUANG TZU düşünde bir kelebek olduğunu gördü, ama uyandığında, düşünde kendini bir kelebek olarak gören bir insan mı, yoksa düşünde kendini bir insan olarak gören bir kelebek mi, olduğunu bilemedi.
...uyuyamaz. Tekrar kalkar. Bu kez doktora gider. Hep olageldiği gibi doktor 1yığın şey söyler. Ama yine uyuyamaz. Sabah altıda 1tabanca doldurur ve beynine sıkar.
Adam ölür.
Ama hiç uyuyamamıştır.
Uykusuzluk pek inatçı 1şeydir...
MASAL
KRAL, "Seni ölüme mahkûm ediyorum, ama seni Sen olarak değil Xios olarak ölmeye mahkûm ediyorum," dedikten sonra, Xios'un bütünüyle farklı 1ülkeye gönderilmesini buyurdu. Adı değiştirilmiş ve usta rötuşlarla yeni 1görünüm verilmişti. Yeni ülkesinin insanları onun için yeni bir geçmiş, yeni 1aile, onunkilerden çok farklı yetenekler yarattılar.
Önceki yaşamına ilişkin 1şey hatırlayacak olsa, onu yalanlıyor, divane olduğunu ve bunun gibi şeyler, söylüyorlardı.Ona 1aile hazırladılar; onun olduklarını söyleyen 1karısı ve çocukları oldu. Sözün kısası,
""her şey ve herkes, olmadığı kişinin o olduğunu söylüyordu ona.""...
PDF - en sevdiğimdi unutmamak adına hepsini paylaştım :-)))Kitabı okudu
Chuang Tzu düşünde kendini bir kelebek olarak gördü. Ama uyandığında düşünde kendini kelebek olarak gören bir insan mı yoksa düşünde kendini bir insan olarak gören kelebek mi olduğunu bilemedi.
...bir Sibirya efsanesi, ilk Antiloplara altı bacak yakıştırır. Bu tanrı vergisi özellikleri yüzünden onları yakalamak güçtür, güç ne kelime, olanaksızdır. Tanrısal avcı Tunk-poj, bir köpeğin havlayarak kendisine gösterdiği, habire gıcırdayıp duran kutsal bir ağaçtan özel patenler yapar. Patenler de gıcırdıyor ve ok hızıyla uçuyordur; rotayı tutturmak ve patenlerin hızını kesmek için bir başka sihirli ağacın tahtasından yonttuğu kütükleri patenlere mıhlamayı gerekli görür. Sonra ava çıkar, cennetin her yerinde Antilobu kovalar. Hayvan tık nefes toprağa düşer ve Tunk-poj da en arkadaki iki bacağını kesip koparıverir.
"İnsanlar," der Tunk-poj, "her geçen gün biraz daha küçülüyor, biraz daha kuvvetten düşüyor. Ben bile yakalayıncaya kadar akla karayı seçtim, onlar nasıl avlasınlar bu altı bacaklı Antilopları."
O gün bugündür, Antiloplar dört bacaklıdır.
Sonunda büyük bir şatoya vardı; altına şu sözler kazınmıştı: BEN KİMSEYE AİT DEĞİLİM VE HERKESE AİTİM. GİRMEDEN ÖNCE BURADAYDIN AYRILDIĞINDA DA BURADA KALACAKSIN.
Diderot, Kaderci Jacques'dan
Çok büyük bir şatoya doğru yol aldılar, alnacında şu okunuyordu: "Ben kimseye ait değilim ve herkese aitim. Girmeden önce de oradaydınız, çıkarken de hâlâ orada olacaksınız."