Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Olaylarla Türkiye Ekonomisi

Yalın Alpay

En Eski Olaylarla Türkiye Ekonomisi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Olaylarla Türkiye Ekonomisi sözleri ve alıntılarını, en eski Olaylarla Türkiye Ekonomisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiçbir devlet ödemek için borç almaz. Yanlış okumadınız. Borçlara uygulanan faizler ve vadeler öyle bir hale geldi ki, borcu veren de alan da ana parayı unutmuş durumda. Faizleri ödemek yetiyor da artıyor bile.
Sayfa 40 - Emre Alkın’ın NotuKitabı okudu
Bir vergi kalkıyorsa mutlaka yerine yenisi geliyordur.
Sayfa 34 - Emre Alkın’ın yorumuKitabı okudu
Reklam
Kalkınma için en önemli planlama eğitimdir.
Sayfa 65 - Emre Alkın’ın NotuKitabı okudu
Karayolu şebekesinin uzunluğu 1923-1929 yılları arasında 13 bin 900 kilometreden, 14 bin 900 kilometreye çıkarılmıştır. Ne var ki bu yolların büyük çoğunluğu bugünkü standartlara göre yol sayılamayacak kadar bozuktur. Karayolu ile İstanbul’dan Ankara’ya gitmek o dönemde tam 80 saat sürüyordu.
Bir çocuğun vücudu 18 yaşındaki bir delikanlı gibi kaslı olabilir ancak mental yetenekleri yaşının da gerisindeyse, belki bunu büyüme olarak kabul edebiliriz ama gelişme olarak kabul etmemiz imkansızdır.
Gelişmekte olan ülkelere bir tane 100.000 kişilik stadyum bir de borsa vereceksiniz ki oyalansınlar.
Reklam
Emre Alkın’ın Notu
Barış olmadan refah da olmaz. Barış ve huzurun tesis edilmediği bir bölgede hiçbir yatırım refahı yükseltemez.
Sayfa 100Kitabı okudu
Emre Alkın’ın Notu
Kişilerin ve grupların hızla zenginleşmeleri ekonomilerin istikrarla yükseldiği zamanlarda değil, krizler ve ardından gelen istikrar programları neticesinde gerçekleşmiştir.
Sayfa 114 - Hümanist YayıneviKitabı okudu
Türkiye 1923-1950 yılına dek takip ettiği öz kaynaklarla kalkınma stralejisi terk edilmiş ve dış borclanmaya dayalı büyümeden yana tavır alınmıştır. Bu dönemin teorik düşüncesi devletin ekonomiden çekilmesi ve enerji , su , iletişim ulaşım gibi altyapı yatırımlarına yönelmesi gerekliliğidir. Ülkede 1963 yılından başlayarak üç adet beş yıllık plan hazırlandı -İlk modern anlamda zorunlu sosyal sigorta 1965 SSK Kanunu 1970'ler istikrarsız koalisyon hükümetleri dönemidir Türkiye'nin gerçekleştirdiği 1974 Kıbrıs çıkarması ABD ambargosu ülkede istikrarsizligi artırıp 1970 den 1977 ye kadar 13 mini devulasyon yapilmistir. 1980'ler Türkiye korumaci ithal ikameci sanayilesme stralejisini bırakarak, ihracat odaklı , dışa açık ve piyasa ekonomisi bir sanayileşme modeline geçmektedir . Türkiye , 1973 yılında dünyada başlayan finansal serbestleşme hareketine bu kararla 7 yıl sonra katılmış oldu 24 Ocak kararlariyla liberalizmin ekonomide yerini sağlamlaştırdı. 1983 de başlayan serbestleşme 1989 yılında çıkarılan finansal işlemler serbest bırakılmıştır böylece sermaye hareketleri serbestleşmiştir. KDV; Malların el değişmesi sırasında alınan çok aşamalı genel satış vergisi Türkiye'de 1985 yılında yürürlüğe girdi. İlk kez Fransa'da 1955 yılında Fransa'da uygulanmaya başlamış ve başarı sonucu 1968 Avrupa Ekonomik Topluluğu'na üye ülkeler tarafından yürürlüğe konulmuştur. .
Borç ile ilgili paradigmalar yirmi birinci yüzyılda değişti. Eskiden borç alan kişiye ya da kuruma "makbul" gözüyle bakılmazdı. Bugün ise borçlanabilenler makbul olarak sayılıyor. Bir kişinin ya da kurumun herkese borç vermesi değil, herkesten borç alabilmesi marifet sayılıyor. Çünkü "borç almayı başarabiliyorsa, kredibilitesi yüksektir" deniyor. Aslında yüzyıllar geçse de hiç değişmeyen bir anlayış var: hiçbir devlet ödemek için borç almaz. Yanlış okumadınız. Borçlara uygulanan faizler ve vadeler öyle bir hale geldi ki, borcu veren de alan da ana parayı unutmuş durumda. Faizleri ödemek yetiyor da artıyor bile.
Sayfa 40 - Emre AlkinKitabı okudu
Reklam
Seri üretime geçilmemesinde o dönemde Türkiye'deki toplam otomobil talebinin (5 bin adet) olduğu öne sürülmüştür. Gerçekte ise Devrim bir başarı ve mucize hikayesi olmasına karşın, zamanının siyasi ve rant atmosferinin acımasız mücadelesi içinde kaybolmuş, hatta ters propaganda aracı olarak kullanılmıştır.
Sayfa 134Kitabı okudu
...Yani gecekonducular Türkiye ortalamasının üçte biri kadar bir bütçeyle yaşamaya razı olmuşlardır. Bu nüfus, devlet tarafından sanayileşmenin ucuz bir girdisi olarak görülmüş, hükümetler tarafından da oy deposu olarak algılanmıştır. Bu sebeple, devlet gecekonducular için sert önlemlere başvurmamış, bu olguyu ortadan kaldırma yoluna gitmemiştir.
Sayfa 138Kitabı okudu
"Vatandaşı dinleyecek vakit ile liderlik edecek vakti birinden doğru şekilde ayırmak gerekir"
Bir kişinin ya da kurumun herkese borç vermesi değil, herkesten borç alabilmesi marifet sayılıyor. Çünkü "borç almayı başarabiliyorsa kredibilitesi yüksektir" deniliyor.
252 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.