Olaylarla Türkiye Ekonomisi
Yalın AlpayEn Beğenilen Olaylarla Türkiye Ekonomisi Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen Olaylarla Türkiye Ekonomisi sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Olaylarla Türkiye Ekonomisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bilmem size tanıdık geldi mi?
“Gelişmekte olan ülkelere bir tane 100.000 kişilik stadyum bir de borsa vereceksiniz ki oyalansınlar.” diyen Amerikalı bir yatırımcı tanıdım.
Sayfa 42Kitabı okudu
Dolarla maaş almıyoruz ama(!) :)
Hem dışa bağımlı olduğu hem de ulusal parasına güveni olmadığı için dolarizasyon yaşayan ülkelerde kurlar yükseldikçe fiyatlar da yükselir.Ev kiralarından otomobile, beyaz eşyaya hatta birçok hizmete kadar...
Sayfa 89Kitabı okudu
Kalkınma için en önemli planlama eğitimdir.
Sayfa 65Kitabı okudu
İnovasyon(!)
“Know-How” ve “Yaratıcılık” bugün de Türkiye’nin en ciddi sorunlarından biridir ve bu sorunun sebebini dışarda değil içeride aramak gerekir.
Sayfa 95Kitabı okudu
Tarım, Türkiye’nin olmazsa olmazları arasında yer almaktadır ama çözülemeyen sorunlarıyla beraber efsaneleşmiştir de diyebiliriz.”Verimli Topraklar” ve “Su Zengini Ülke” gibi sıfatların tarımda güçlü ülkelerle karşılaştırıldığında abartılmış tanımlamalar olduğu da başka bir gerçektir.
Sayfa 147Kitabı okudu
Olsun yol yaptık yine de
Geride bıraktığımız 60-65 yılda karayollarına ağırlık verilmesi elbette motorlu kara taşıtlarını satmak isteyen yabancı markaların Türkiye’de büyümesini sağlamış bu çerçevede yerli sanayi denemeleri yok edilmiş ve uzun bir süre montaj sanayi olarak üretim yapmasına sonucunu doğurmuştur.
Sayfa 105Kitabı okudu
Verginin vergisini bulmuş milletiz sonuçta!
Vergiden kaçış yok.Bir vergi kalkıyorsa mutlaka yerine yenisi geliyordur.
Sayfa 34Kitabı okudu
Hem tarım hem de enflasyon ülkesiyiz
Sonuçta 1978'de enflasyon önceki yıllarda görülmeyen bir hızda artmıştır ve 1977 yılında yüzde 28'lik bir enflasyonla kapatan Türkiye, 1978 yılında yüzde 47,2'lik bir enflasyonla tanışmıştır. Bu oran 1979'un sonunda yüzde 56,8'e ulaşacaktır.
Bu koşulları daha fazla taşıyamayan Türkiye, cari işlemler açığını etkisini biraz olsun hafifletmek için 1978 yılının Mart ayında devalüasyona gitmiştir. Devalüasyon ile birlikte 19,25 Türk lirası olan 1 dolar, artık 25 Türk lirasından işlem görmeye başlamıştır.
Sayfa 152 - Humanist Kitap Yayıncılık
son derece doğru tespit
Peki, Türkler neden korkar?Tabii ki “hiçbir şeyden”.Çünkü Türk insanının ne aklında ne de genlerinde herhangi bir ekonomik kriz ile ilgili hafıza ya da refleks mevcut değildir.Yani unutmuştur.Hatırlamamaktadır.
Sayfa 49Kitabı okudu
ABD'de 1921 ile buhranın meydana geldiği 1929 yılı arasındaki dönemde sanayi alanında gelişmelerin ardından oluşan hisse senetlerindeki spekülasyon ekonomideki canlılığa katkıda bulunmuştur. 116 Fakat spekülatif hareketlerin aşırı seviyelere gelmesiyle birlikte New York Hisse Senedi Borsası'nda gerçeklerle bağlantıyı kopmuş, fiyat balonları oluşmuştur.Bu balon etkisinin bitmesiyle başlayan satışlar, önce borsaların ardından da bankaların çöküşünü getirmiş ve dünyayı fonlayan ABD'nin ekonomisinin tepe taklak olmasına yol açmıştır. 117 ABD'de kriz döneminde yaşanan daralma sanayi üretimini yüzde 50 oranında geriletecek kadar sert olmuştur ve bir domino etkisi yaratarak tüm dünyaya yayılmıştır.
Türk hükümeti, 1957 yılında Dışişleri Bakanı Fa-
tin Rüştü Zorlu kanalı ile Türk İşçilerinin Almanya'ya gönderilmesi isteğini Alman tarafına iletmiştir. Bu tarihten itibaren, Türkiye'nin Almanya'ya gönderdiği işçi sayısı hızla artış göstermiştir.1960 yılı istatistiklerine göre, çalışmak için Almanya'ya giden Türk işçi sayısı 2 bin 700 kişiye ulaşmış, hem bir yıl sonra ise bu
sayı tam 3 kat artarak ve 6 bin 700 kişiye ulaşmıştır.
Demokrat Parti İstikrar Programı
İstikrar Programı'nın yürürlüğe konulmasının ertesi yılında, 1950'de toplam yatırımların yüzde 57'sini yapan özel kesimin payı, yüzde 38'e kadar düşmüştür. Buna karşılık olarak Kamu İktisadi Teşekkülleri'nin payı da yüzde 15'ten yüzde 20'ye
çıkmıştır. Böylece 1950'li yıllarda devlet kesimini daraltma ve devlet girişimciliğini tasfiye etme arzusu ve çabaları uygulamada karşılık bulamamıştır ve inşa edilmek istenen ortamın tam aksi bir tablo meydana çıkmıştır.
1970'ler
O senelerde Türkiye'de benzin karne ile alınırdı... Tabii, karaborsa benzin satışı başlamıştı. Depo kapakları kırılarak hortumla benzin çekip çalanlar da oluyordu. Eğer "Mad Max" filmini seyredip hayal ürünü bir bilim-kurgu olduğunu düşünenler varsa mutlaka yaşları bu krize denk gelmemiş genç kuşağa mensup kişilerdir.
Sayfa 150 - Humanist Kitap Yayıncılık, (Emre Alkin)